Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
GERMABE : Ottoman Turkish

f. Sıcak su hamamı. Kaynarca, kaplıca, ılıca

GERMİYYET : Ottoman Turkish

Sıcaklık, hararet. Ateşli ve hızlı çalışma

GERMÎ : Ottoman Turkish

f. Hararet, sıcaklık, kızgınlık

GERZİŞ : Ottoman Turkish

f. Zulümden şikâyet etme

GERÇİ : Ottoman Turkish

f. Öyle ise de, her ne kadar

GERÇİ : Ottoman Turkish

her ne kadar

GESTÎ : Ottoman Turkish

f. Çirkinlik

GEV : Ottoman Turkish

(C.: Gevân) f. Yiğit, bahadır, kahraman

GEV-ÇAH : Ottoman Turkish

f. Dibi görünebilen pek derin olmayan alçak kuyu

GEVAH : Ottoman Turkish

(Bak: Güvah)

GEVAHÎ : Ottoman Turkish

(Bak: Güvahî)

GEVAN : Ottoman Turkish

(Gev. C.) Kahramanlar, yiğitler

GEVAR : Ottoman Turkish

t. Ark. Bahçeleri sulamak için çayırdan ufak bir arkla alının kol

GEVARE : Ottoman Turkish

(Gehvâre) Beşik

GEVDEN : Ottoman Turkish

f. Sersem, ahmak, şaşkın, anlayışsız

GEVEN : Ottoman Turkish

t. Çalı. Dikenli ve bir karış kadar boyunda bir nebat. Aslı Gevân'dır

GEVEN : Ottoman Turkish

dikenli bir bitki

GEVHER : Ottoman Turkish

f. Akıl ve edeb. * Asıl ve neseb. * Elmas, cevher, mücevher. İnci. * Bir şeyin künhü ve esası. Hakikat. * Noktalı olan harf

GEVHER : Ottoman Turkish

akıl, edep, asıl, cevher

GEVHER-BAR : Ottoman Turkish

f. Cevher yağdıran

GEVHER-EFŞAN : Ottoman Turkish

f. Cevher saçan

GEVHER-FÜRUŞ : Ottoman Turkish

f. Cevherci, kuyumcu, sarraf

GEVHER-İ PEND : Ottoman Turkish

Nasihat küpesi

GEVHER-NİSAR : Ottoman Turkish

f. Cevher serpen. * Mc: Düzgün konuşan, güzel söz söyleyen

GEVHER-NİŞİN : Ottoman Turkish

f. Cevherlerle süslenmiş