Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
GURÛRKÂRÂNE : Ottoman Turkish

gururlu bir biçimde

GUSA' : Ottoman Turkish

Sel köpüklerine karışmış çürük ağaç yaprakları tortusu, köpüğü

GUSALE : Ottoman Turkish

f. Dana, buzağı. Sığır yavrusu. * Kösele

GUSAS : Ottoman Turkish

(Gussa. C.) Kederler, hüzünler, kaygılar, tasalar

GUSFEND : Ottoman Turkish

f. Koyun. (Bak: Guspend)

GUSL : Ottoman Turkish

(Bak: Gusül)

GUSN : Ottoman Turkish

Ağaç dalı. Budak. * Tıb: Damar ve sinir gibi ayrılan bedenin cüzleri

GUSN : Ottoman Turkish

dal, budak

GUSN-İ MEKSUR : Ottoman Turkish

Kırılmış dal

GUSN-İ ŞECER : Ottoman Turkish

Ağaç dalı

GUSNE : Ottoman Turkish

Tek dal

GUSPEND : Ottoman Turkish

f. Koyun, ganem

GUSPEND-GÜŞÂN : Ottoman Turkish

f. Kurban bayramı

GUSRE : Ottoman Turkish

Yeşile benzer bozrak renk

GUSS : Ottoman Turkish

Leîm, zayıf adam. * Bir şeyi beğenmeyip ayıplamak

GUSSA : Ottoman Turkish

Keder. Tasa. *Gam. * Boğaza takılan yemek. * Ağaç, diken

GUSSADÂR : Ottoman Turkish

f. Kederli, tasalı. Kaygılı. Gussalı

GUSSANÂK : Ottoman Turkish

f. Kederli, hüzünlü, tasalı, kaygılı

GUSSE : Ottoman Turkish

üzüntü, tasa, gam

GUSSEDÂR : Ottoman Turkish

gusseli, tasalı

GUSUN : Ottoman Turkish

(Gusn. C.) Filizler, ağaç dalları

GUSV : Ottoman Turkish

Zulmet, karanlık

GUSÜL : Ottoman Turkish

Boy abdesti. Temizlenmek. Maddi, manevi temizlik için şartları dahilinde yıkanmak. Taharet-i Kübrâ da denir

GUSÜL : Ottoman Turkish

edenin her yerini yıkamak biçimindeki temizlik

GUTAT : Ottoman Turkish

Sabahın erken saatleri