Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
GUTE : Ottoman Turkish

f. Su içine bir defa dalıp çıkma, suya dalma

GUTE-HÂR : Ottoman Turkish

(Gute-hor) f. Suya dalan

GUTGUTA : Ottoman Turkish

(C: Gatâgıt) Yeni doğmuş kuzu

GUTME : Ottoman Turkish

Pelteklik, kekemelik

GUVAS : Ottoman Turkish

"Feryâd edip, ""imdat!"" diye bağırmak."

GUVAT : Ottoman Turkish

(Gavi. C.) Azgınlar, sapkınlar

GUVL : Ottoman Turkish

(C: Agvâl-Gaylân) Cinden bir tâife

GUVR : Ottoman Turkish

Bir ölçek. (12 senc miktarıdır: Senc: 24 batmandır.)

GUVTA : Ottoman Turkish

Şam diyarında suyu çok olan ağaçlık bir yer.GUY
f. Söyleyen, konuşan, söyleyici. * Kelâm, söz. Acemlere mahsus bir cins oyun topu. * Baykuş

GUYUB : Ottoman Turkish

(Gayb. C.) Hazırda olmayanlar. Kayıplar

GUYUM : Ottoman Turkish

(Gaym. C.) Bulutlar

GUYUS : Ottoman Turkish

(Gays. C.) Yağmurlar

GUYÎ : Ottoman Turkish

f. Söyleyiş, söyleme

GUYÛB : Ottoman Turkish

görünmeyenler, gizliler

GUZAME : Ottoman Turkish

Bir miktar süt

GUZAT : Ottoman Turkish

(Bak: Gudat)

GUZBE : Ottoman Turkish

Tez gadaplanan, çabuk kızan

GUZE : Ottoman Turkish

f. Koza

GUZN : Ottoman Turkish

(C.: Guzun) Derinin büklümü

GUZR : Ottoman Turkish

Çokluk, kesret. * Devenin sütünün çok olması

GUZRUF : Ottoman Turkish

(C.: Gazârif) Kulak kemiği. * Kıkırdak

GUZUZA : Ottoman Turkish

Taze olmak

GUZZ : Ottoman Turkish

Oğuz Türkleri

GUZÂT : Ottoman Turkish

gaziler, din için savaşanlar

GUŞ : Ottoman Turkish

f. Kulak. * Mc: İşitmek