Ottoman Turkish
GÂH Ü BÎ-GÂH : Ottoman Turkish
Sıralı sırasız, vakitli vakitsiz
GÂH Ü NA-GÂH : Ottoman Turkish
Vakitli vakitsiz, zamanlı zamansız
GÂHÎ : Ottoman Turkish
(Gehî) Arasıra, zaman zaman
GÂLİB : Ottoman Turkish
galip, üstün, yenen
GÂN : Ottoman Turkish
"f. Cemi' yapmak için, sonu ""e"" sesi ile biten kelimenin sonuna gelir bir ""ek"" tir. Meselâ: Bendegân $
f. Hizmetçiler, bendeler."
GÂNE : Ottoman Turkish
"f. Bazı sayıların sonlarına eklenerek ""lik"" halinde sıfatlar yapılır. (Meselâ: Cihâr-gâne: f. Dörtlük.)"
GÂR : Ottoman Turkish
" ""yapan, yapıcı"" mânâsında son ek."
GÂRÂT : Ottoman Turkish
yağmalar
GÂV : Ottoman Turkish
f. Öküz, sığır, bakara
GÂV-BAN : Ottoman Turkish
f. Sığır çobanı, sığırtmaç
GÂV-I DEŞTÎ : Ottoman Turkish
Yaban sığırı
GÂVUR : Ottoman Turkish
Kâfir. Merhametsiz, inatçı
GÂVUR : Ottoman Turkish
kâfir, îmansız
GÂYÂT : Ottoman Turkish
gayeler
GÂZÂT : Ottoman Turkish
gazlar
GÎL : Ottoman Turkish
(C: Guyul) Meşelik ve çalılık yer. * Arslan yatağı. Arslanların bulunduğu yer
GÎLE : Ottoman Turkish
Bir kimseyi aldatıp bir yere götürüp öldürmek
GÎNE : Ottoman Turkish
Leşten akan murdar sarı su
GÎR : Ottoman Turkish
"f. (Giriften) ""Tutmak, yakalamak"" mastarının emir köküdür. Türkçedeki: yapan, tutan, tutucu, dağılan, yayılan gibi mânalara gelir. Kelimenin sonuna eklenir."
GÎR : Ottoman Turkish
" ""yapan, tutan"" mânâsında son ek."
GÎRA : Ottoman Turkish
f. Müessir, te'sir eden, tutucu
GÎRA-GİR : Ottoman Turkish
f. Tutan tutana
GÎRUDAR : Ottoman Turkish
f. Savaş, muharebe, cenk, cidâl, kavga
GÎRÂN : Ottoman Turkish
ağır, bıktırıcı
GÎSU : Ottoman Turkish
f. Uzun saç, omuza dökülen saç
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani