Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
HADD-İ İMKÂN : Ottoman Turkish

Mümkünün son haddi. Olabilirlilik. İmkân nisbetinde olan

HADD-İ İTTİSAL : Ottoman Turkish

Bitişme noktası

HADD-İ KAT'-İ TARÎK : Ottoman Turkish

Huk: Yolkesenlere verilecek ceza

HADD-İ KAZİF : Ottoman Turkish

Nâmuslu bir kadına zina isnad edene karşı verilen şer'î ceza

HADD-İ KEMAL : Ottoman Turkish

Olgunluk hâli. Kemalât haddi

HADD-İ KİFAYE : Ottoman Turkish

Kifâyet derecesi, yeterlik derecesi

HADD-İ KUSVA : Ottoman Turkish

Son derece. Son had

HADD-İ MA'RUF : Ottoman Turkish

şeriatça bilinen, makbul olan had. Emredilen, müsaade edilen hudud

HADD-İ MÜNTEHA : Ottoman Turkish

Son nokta

HADD-İ MÜŞTEREK : Ottoman Turkish

Ortak derece

HADD-İ SEKR : Ottoman Turkish

Fık: Şarap haricindeki diğer içkilerin bil'ihtiyar içilmesinden hâsıl olan sarhoşluğun icab ettirdiği ceza

HADD-İ TE'DİB : Ottoman Turkish

Bir suç işleyeni başkalarına örnek olacak şekilde cezalandırmak. Darp ve ta'zir gibi

HADD-İ ZİNA : Ottoman Turkish

Zinâ suçu işleyene verilen ceza

HADD-İ ZÂTINDA : Ottoman Turkish

Aslında. Yaradılışında

HADD-İ ŞER'Î : Ottoman Turkish

Şeriat kanunlarıyla verilen ceza

HADD-İ ŞÜRB : Ottoman Turkish

Fık: Az veya çok miktarda şarap (alkollü içki) içilmesinden dolayı uygulanacak ceza

HADD-NA-ŞİNAS : Ottoman Turkish

f. Haddini bilmez

HADDA : Ottoman Turkish

Deve çobanı

HADDA' : Ottoman Turkish

(Hud'a. dan) Aldatıcı, hilekâr, dalavereci

HADDAD : Ottoman Turkish

Demir işleri yapan usta, demirci, çilingir. * Muhâfız, bekçi, gardiyan. * Kapıcı

HADDADÎ : Ottoman Turkish

Demircilik

HADDAM : Ottoman Turkish

Muvaffakiyetli kişi. * İşlerinde başarılı ve becerikli kimse. * Çalışkan ve gayretli olan. * Hademe, hizmetçi

HADDAN : Ottoman Turkish

İki yanak

HADDAS : Ottoman Turkish

(Hads. den) Anlayışlı, zeki, çabuk kavrayan

HADDE : Ottoman Turkish

Erimiş madeni döküp tel yapmağa mahsus delikli maden levha