Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
HAMKA : Ottoman Turkish

Ahmak ve budala kadın

HAMKE : Ottoman Turkish

(C.: Humuk) Bit

HAML : Ottoman Turkish

Yük. * Sırtına yük alıp getirmek. * Kadının karnındaki çocuk. * İsnad. Yüklenme

HAML : Ottoman Turkish

yük, yüklenme, yükleme

HAMLE : Ottoman Turkish

Hücum etme. Atılış, saldırış. Savlet

HAMLE : Ottoman Turkish

yüklenme, saldırma

HAMLEC : Ottoman Turkish

Bükmek

HAMLETME : Ottoman Turkish

yükleme

HAMLETMEK : Ottoman Turkish

Yüklemek, zannetmek

HAMM : Ottoman Turkish

Kuyuyu temizlemek. * Evi süpürmek. * Etin kokması

HAMMADUN : Ottoman Turkish

Çok hamdedenler. Çok çok şükür ve duâ edenler

HAMMAL : Ottoman Turkish

(Haml. den) Bir ücret karşılığında eliyle veya sırtıyla yük taşıyan adam. * Mc: Kaba, görgüsüz, terbiyesiz

HAMMALİYYE : Ottoman Turkish

Hamal ücreti

HAMMAM : Ottoman Turkish

Banyo, hamam

HAMMAMİYYE : Ottoman Turkish

Edb: Divan Edebiyatında giriş kısmı hamam eğlencesi tasvirine tahsis olunan kaside

HAMMAMÎ : Ottoman Turkish

Hamam idare eden adam veya kadın. Hamamcı

HAMMAR : Ottoman Turkish

(Hamr. den) Şarap yapan veya satan kimse. Meyhaneci, şarapcı. * Tas: Mc: Mürşid, şeyh, kılavuz

HAMME : Ottoman Turkish

(C.: Humm) Kaplıcanın sıcak suyu. * Kuyruk yağının kıkırdağı. * Kızdırmak mânasına mastar da olur

HAMMURABİ : Ottoman Turkish

(Bak: Nemrud)

HAMNANE : Ottoman Turkish

Kene

HAMR : Ottoman Turkish

Yüzmek

HAMR : Ottoman Turkish

şarap

HAMRA : Ottoman Turkish

(Müennes) Çok kırmızı, kızıl renk. * Şiddet ve meşakkatli geçen yıl. * Şiddetle olan ölüm. * Arap olmayan cinsten. * Yüzü kızarmış kadın

HAMRÂ : Ottoman Turkish

kırmızı

HAMS(E) : Ottoman Turkish

Açlık. * Yaradaki şişin inmesi