Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
HANACIR : Ottoman Turkish

(Hancere. C.) Gırtlaklar, hançereler

HANADİS : Ottoman Turkish

(Hındıs. C.) Musibetler. * Karanlık geceler. * Şiddetli hâller

HANADIK : Ottoman Turkish

(Handek. C.) Hendekler. Bir mekânın etrafına kazılan geniş ve derin çukurlar

HANADIR : Ottoman Turkish

Görme kabiliyeti kuvvetli olan

HANAK : Ottoman Turkish

(C.: Hınâk) Hiddetlenme, kızma

HANAN : Ottoman Turkish

Merhamet, şefkat, acıma

HANASİRE : Ottoman Turkish

Hıyânet ehli, hâinler

HANASÎR : Ottoman Turkish

Helâk olmak

HANAT : Ottoman Turkish

(Hân. C.) Dükkânlar, meyhaneler

HANAZÎR : Ottoman Turkish

(Hınzır. C.) Hınzırlar, domuzlar

HANBELÎ : Ottoman Turkish

ir mezhep, bu mezhepten olan kimse

HANCER : Ottoman Turkish

Ucu sivri, iki tarafı keskin büyük bıçak. Halk dilinde hançer şeklinde kullanılır. Divan edebiyatında şâirler, güzellerin kaşlarını hancere benzetirlerdi

HANCER-İ BÜRRAN : Ottoman Turkish

Keskin hançer

HANDA HAND : Ottoman Turkish

f. Devamlı gülme, sürekli olarak gülme. * Devamlı gülen, sürekli gülen

HANDAN : Ottoman Turkish

f. Gülen, gülücü, mesrur

HANDAN-RU(Y) : Ottoman Turkish

f. Güler yüzlü, güleç, mütebessim

HANDE : Ottoman Turkish

f. Gülme, gülüş

HANDE : Ottoman Turkish

gülüş

HANDE-İ GÜL : Ottoman Turkish

Gülün açması

HANDE-İ ÂFTÂB : Ottoman Turkish

Güneşin gülmesi. Güneşin doğması

HANDEBAHŞA : Ottoman Turkish

f. Güldürücü, tebessüm ettirici

HANDEBAR : Ottoman Turkish

f. Güldüren, güldürücü

HANDEFERMA : Ottoman Turkish

f. Güldürücü, güldüren

HANDEFEŞAN : Ottoman Turkish

f. Gülümsemeler dağıtan, gülmeler saçan

HANDEHARİŞ : Ottoman Turkish

f. Bir kimseye alay tarzında gülme