Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
HASIM : Ottoman Turkish

(Bak: Hasm)

HASIM : Ottoman Turkish

düşman, muhalif

HASIN(E) : Ottoman Turkish

(C.: Hâsınât) İffetli, namuslu ve şerefli kadın

HASIR : Ottoman Turkish

(Hasr. dan) Muhâsara eden, etrafını çeviren, hasreden

HASIRALTI ETMEK : Ottoman Turkish

Ist: Unutmak, saklamak, gizlemek, terviç etmemek manasında kulanılan bir tâbirdir. Hasır, eskiden halı ve kilim yerinde kullanıldığı ve onun altında kalan şeyler unutulup gittiği için bu tâbir meydana gelmiştir

HAT : Ottoman Turkish

f. Çaylak kuşu

HAT : Ottoman Turkish

yazı, çizgi, sınır

HAT'ARE : Ottoman Turkish

Bir hâl üzerine karar etmeyip devamlı değişmek

HAT'ET : Ottoman Turkish

Vurmak, darb. * Düşürmek. * Cima etmek

HATA : Ottoman Turkish

Yanlışlık. Yanılma. * Suç. Günah

HATA ENDER HATA : Ottoman Turkish

Kusur içinde kusur. Hatâ içinde hata

HATA SAVAB CETVELİ : Ottoman Turkish

"Basılmış bir kitabın mürettib yanlışlarını göstermek için sonuna ilâve edilen cetvel. (Hatâ: Yanlış; savab: Doğru demektir.)"

HATA' : Ottoman Turkish

Saçak bükmek

HATA-PUŞ : Ottoman Turkish

f. Kabahatleri örtbas eden, suçları örten, hataları göstermeyen

HATA-YI ADLÎ : Ottoman Turkish

f. Adalet dairesine âit hata, yanlışlık

HATAB : Ottoman Turkish

"(Hatb) Odun. * Kinaye olarak ""Dedikodu, nemime"" ye de odun denilir."

HATAB : Ottoman Turkish

odun

HATABAHŞ : Ottoman Turkish

f. Kabahatleri affeden, kusurları bağışlayan

HATAEN : Ottoman Turkish

Hatâ olarak, yanlışlıkla

HATAİ : Ottoman Turkish

Tezhib ıstılahlarındandır. Resim gibi tabiatı taklid ederek yapılmayıp, san'atkârlar arasında kabul edilen çeşitli gül şekli gibi irili ufaklı yapılan şekiller. * Türkistan'da Hatay şehrinde imal edilen bir cins dayanıklı kâğıt

HATAİR : Ottoman Turkish

(Hatire. C.) Mühim işler, ehemmiyetli ve önemli ameller

HATAİYYAT : Ottoman Turkish

Yanlışlıklar, yanlışlar

HATAKÂR : Ottoman Turkish

f. Yanlışlık yapan, hatâ eden, yanılan

HATAL : Ottoman Turkish

Boş ve yaramaz söz

HATAR : Ottoman Turkish

Bir şeyin etrafını çevreleyen çember nev'inden şeyler. * Çadırın eteklerine bağlanan parça