Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
HATAR : Ottoman Turkish

tehlike, uçurum

HATARAT : Ottoman Turkish

Tehlikeler. Akla gelen fikirler

HATARE : Ottoman Turkish

Hürmetli ve izzetli olmak

HATARGÂH : Ottoman Turkish

f. Tehlikeli yer, tehlikeli saha, tehlike yeri

HATARİŞ : Ottoman Turkish

Deprenmek

HATARKÂR : Ottoman Turkish

f. Hatarlı, korkulu

HATARNÂK : Ottoman Turkish

f. Korkunç, korkulu, tehlikeli

HATAT : Ottoman Turkish

Bağırma, çağırma, feryâd etme

HATATİF : Ottoman Turkish

(Huttâf. C.) Kırlangıçlar

HATAVAT : Ottoman Turkish

(Hatvât
Hatuvât
Hutuvât olarak da yazılır) (Hatve. C.) Adımlar, hatveler. (Bak: Hutuvât)

HATAYA : Ottoman Turkish

(Hatâ. C.) Hatâlar. Yanılmalar

HATAYİ : Ottoman Turkish

(Bak: Hatâi)

HATB : Ottoman Turkish

Odun toplamak

HATBA' : Ottoman Turkish

Arkasında siyah çizgiler olan dişi eşek. (Müz: Ahtab)

HATD : Ottoman Turkish

Durdurmak. İkâmet

HATEB : Ottoman Turkish

(C.: Ahtâb) Odun. * Koğuculuk

HATEL : Ottoman Turkish

Kahretmek. * Ahdini bozmak. * Aldatmak

HATEM : Ottoman Turkish

Kırılmış olan şey.* Hayvanın çok yaşamaktan dolayı zayıf olması

HATEM : Ottoman Turkish

mühür, son

HATEM-İ TAÎ : Ottoman Turkish

(Ebu Adi bin Abdullah bin Said) Arab kabile reislerinin büyüklerinden ve şairlerinden olup, cömertliği ile meşhurdur. Adı, cömertlik ve keremde darb-ı mesel halini almıştır. Bazı şiirleri toplanarak bir divan yapılmış ve Londra'da bastırılmıştır. Hz. Peygamber'in (A.S.M.) zamanına yetişmiş ise, de, bi'setten evvel vefat etmiştir

HATEMANE : Ottoman Turkish

f. Hâtem'e yakışacak şekil ve surette. Cömertçesine

HATEMAT : Ottoman Turkish

(Hatme. C.) Hatim etmeler. Sona erdirmeler

HATEME : Ottoman Turkish

"""Allah, sona erdirsin."" meâlinde bir dua."

HATEMİ : Ottoman Turkish

Mühür kazıyan, mühür yapan. Mühürle alâkalı

HATEMİYET : Ottoman Turkish

hatemlik