Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
HELÜMM : Ottoman Turkish

"""Tez getir"" mânasına gelir."

HELÜMME CERRA : Ottoman Turkish

"(Helümme cerren) ""Var kıyas eyle... Çek beri getir."" gibi kinâye için söylenen bir tabirdir."

HELÜMMECERRÂ : Ottoman Turkish

çek beri getir, var kıyas eyle!

HEM : Ottoman Turkish

f. Birlikte, beraber olmak mânasını ifade eder

HEM : Ottoman Turkish

aynı, birlikte

HEM (HEMM) : Ottoman Turkish

Gaile, müşkül iş. * Tasa, gam, keder, hüzün

HEM SUÇLU HEM GÜÇLÜ : Ottoman Turkish

Suçlu olduğu hâlde suçunu bilmez ve suçsuz olduğunu iddia eder kimse hakkında kullanılan bir tâbirdir

HEM-AHENG : Ottoman Turkish

f. Uygun, münasib, denk

HEM-AN-DEM : Ottoman Turkish

f. Hemen, derakab, derhal, o anda, çarçabuk

HEM-AN-GÂH : Ottoman Turkish

f. Hemen, o anda

HEM-ARAMİŞ : Ottoman Turkish

f. Birlikte dinlenen, beraber istirahat eden

HEM-ASIL : Ottoman Turkish

f. Aynı asıldan

HEM-ASIR : Ottoman Turkish

Aynı asırda olan. Bir asırda beraber olanlar

HEM-AVER : Ottoman Turkish

f. Efendileri aynı olan köleler. * Arkadaş, refik

HEM-AVERD : Ottoman Turkish

f. Savaşan iki kişiden herbiri

HEM-AVİZ : Ottoman Turkish

f. Harpte karşılaşan iki kişiden biri

HEM-AYAR : Ottoman Turkish

f. Eşit, denk, müsavi

HEM-AŞİYAN : Ottoman Turkish

f. Bir yerde beraber bulunan, bir yuvada birlikte olan

HEM-BAR : Ottoman Turkish

f. Aynı yükü yüklenmiş olan, aynı yükü taşıyan

HEM-BER : Ottoman Turkish

f. Beraber olan, birlikte oturan

HEM-BU : Ottoman Turkish

f. Kokusu bir, aynı kokuda. * Mc: Âdet ve tarzları aynı

HEM-CA(Y) : Ottoman Turkish

f. Aynı yerde oturan. Hemşehri

HEM-CENAH : Ottoman Turkish

f. Denk, eşit, müsâvi

HEM-CENB : Ottoman Turkish

f. Akran

HEM-CİNS : Ottoman Turkish

Aynı cinsten olan