Ottoman Turkish
Ottoman Turkish
HESMELE : Ottoman Turkish
Gizli söz
HESR : Ottoman Turkish
İki kat edip eğmek. * Kırmak
HESS : Ottoman Turkish
Sıkmak
HESTÎ : Ottoman Turkish
f. Varlık. Var olma. Mevcudiyet
HESÂBÂT : Ottoman Turkish
hesaplar
HET' : Ottoman Turkish
Dikkatle bakmak. Acele etmek
HETALAN : Ottoman Turkish
Akmak. * Göz yaşı ve yağmur pespeşe gelmek
HETALLA' : Ottoman Turkish
Uzun ve iri vücutlu erkek
HETEPETE : Ottoman Turkish
Kekeleme. Konuşurken şaşırıp tereddüd etme
HETEROJEN : Ottoman Turkish
yun. Kim: Cinsi ayrı olan. Türlü özellikteki taneciklerden yapılan maddelerdir
HETF : Ottoman Turkish
Bir şeyi gizlice hatırlatmak. Seslenmek. Fısıldamak
HETK : Ottoman Turkish
Yırtma Yarma. Perdeyi yırtmak. Rezil olmak. Rezil etmek
HETK-İ HİCAB-I İSMET : Ottoman Turkish
Namus perdesini yırtma
HETL : Ottoman Turkish
Ulaştırmak. * (Yağmur) çok yağmak
HETLAN : Ottoman Turkish
Sürekli yağan hafif yağmur
HETM : Ottoman Turkish
Ön dişleri kökünden kırmak
HETMA' : Ottoman Turkish
Dişsiz olup kurban edilemeyen hayvan
HETME : Ottoman Turkish
Çok kelâm, çok söz
HETMELE : Ottoman Turkish
Gizli kelâm, gizli söz
HETN (HÜTUN) : Ottoman Turkish
Yağmur yağmak
HETR : Ottoman Turkish
Ağaçla vurmak
HETT : Ottoman Turkish
Yırtmak. * İkiye büküp kırmak. * Dökmek
HETTAK : Ottoman Turkish
Yırtıp parçalayan, paramparça eden
HETTAL : Ottoman Turkish
Dağ ismi
HETTAN : Ottoman Turkish
Hafif kimse
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani