Ottoman Turkish
HEVESÎ : Ottoman Turkish
hevesle ilgili
HEVEŞ : Ottoman Turkish
(Karın) Göçük olmak
HEVHEVE : Ottoman Turkish
f. Ağacın yapraklarının rüzgâr esmesi ile çıkardığı sesler
HEVHEVE : Ottoman Turkish
yaprakların sesleri
HEVL : Ottoman Turkish
Korku. Korku verici. * Ürkmek. Dehşet. Yılgınlık. İhtilâl-ı dimağ (beyindeki bozukluk) sebebi ile bâzı hayâli suretler tevehhüm ederek ondan korkmak
HEVL-ENGİZ : Ottoman Turkish
f. Korkunç korkulu
HEVL-NÂK : Ottoman Turkish
f. Korkulu, korkunç
HEVL-ÂVER : Ottoman Turkish
f. Korkunç, korku getiren, korku veren
HEVLUL : Ottoman Turkish
Hafif adam
HEVM : Ottoman Turkish
Uyuklayıp başını her tarafa eğmek
HEVN : Ottoman Turkish
Kolaylık, sühulet. * Vakar. Teenni. * Sükunet. Sekine. Rıfk. * Ufak şey. Hor ve zelil olmak
HEVR : Ottoman Turkish
Birisini itham etmek, töhmet. Zan. Takdir ve tahmin etmek. * Binayı yıkmak, yıkılmak. * Sulu, ağaçlı yer. * Koyun sürüsü
HEVRE : Ottoman Turkish
Dövmek. * Çok fazla yemek
HEVS : Ottoman Turkish
Bir şeyi vurarak kırmak. * İfsad etmek. * Dolaşmak. * Davarı yavaşça ileri sürmek
HEVTE : Ottoman Turkish
Suya gidecek yol
HEVZEB : Ottoman Turkish
Yaşlı deve
HEVZELE : Ottoman Turkish
Depretmek, hareket
HEVÂ : Ottoman Turkish
nefsin istekleri, kötü arzular, hava
HEVÂİYE : Ottoman Turkish
hava gibi olan lâtif şeyler
HEVÂMM : Ottoman Turkish
öcekler
HEVÂPEREST : Ottoman Turkish
yasak arzuları peşinde koşan
HEVÂPERESTÂNE : Ottoman Turkish
yasak arzuların peşinde koşarcasına
HEVÂTİF : Ottoman Turkish
seslenen görünmez cinler
HEVÂÎ : Ottoman Turkish
uçarı, nefsine düşkün, sorumsuz
HEVŞ : Ottoman Turkish
Çok miktar
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani