Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
HİDDET-İ ZEKÂ : Ottoman Turkish

Akıl üstünlüğü, zekâ keskinliği

HİDDÎS : Ottoman Turkish

Çok sözlü, çok konuşan

HİDEMAT : Ottoman Turkish

(Hizmet. C.) Hizmetler. Vazifeler. Hizmetliler

HİDEMAT-I İMANİYE : Ottoman Turkish

"İmâni hizmetler. (Kur'an-ı Kerim'i ve mânâsını öğrenmeğe vesile olmak; imâni şüphelerin giderilmesine çalışmak; İslâmiyetin, hak din olduğunu isbat etmek veya isbâta vesile olmak gibi.) Görülen hizmetler. Eşyanın ve mahlukatın lisan-ı hâl ile esmâ-i İlâhiyeye ait yaptıkları tesbih ve ibadetleri."

HİDEMAT-I ÂMME : Ottoman Turkish

Umuma ait vazifeler. Kamu görevleri. Millete fayda veren hizmetler

HİDEMAT-I ŞAKKA : Ottoman Turkish

Taş taşımak, toprak kazmak gibi, mahkûmlara yaptırılan ağır hizmetler

HİDEMÂT : Ottoman Turkish

hizmetler

HİDFE : Ottoman Turkish

İnsan cemaati, insan topluluğu

HİDMEL : Ottoman Turkish

Eski kaftan, eski elbise

HİDMET : Ottoman Turkish

(Bak: Hizmet)

HİDROELEKTRİK : Ottoman Turkish

Fr. Su gücünü kullanarak elde edilen elektrik

HİDROELEKTRİK SANTRALI : Ottoman Turkish

Su gücünü kullanarak elektrik üreten fabrika veya merkez

HİDROFİL : Ottoman Turkish

Fr. Suyu kolayca emen madde

HİDROJEN : Ottoman Turkish

Fr. (Bak: Müvellid-ül ma')

HİDSAN : Ottoman Turkish

Sonradan olmuş nesne

HİDÂYET : Ottoman Turkish

islâm yolu

HİDÂYETBAHŞ : Ottoman Turkish

hidayet veren

HİDÂYETEDÂ : Ottoman Turkish

hidayet verici

HİFAF : Ottoman Turkish

Tavaf etmek. * Ziynet vermek. * Yan, taraf

HİFF : Ottoman Turkish

Yağmurunu döküp hafiflemiş bulut. * Biçilmediğinden tanesi dağılmış ekin. * Bir nevi balık

HİFFET : Ottoman Turkish

Hafiflik. * Mc: Onurlu ve vakarlı olmamak. Temkinsizlik. Akılsızlık. Hoppalık

HİFFET : Ottoman Turkish

hafiflik

HİFFET-İ MİZAC : Ottoman Turkish

Hafifmeşreblik. Hoppalık

HİKAL : Ottoman Turkish

Zayıflık, süstlük

HİKAYAT : Ottoman Turkish

Hikâyeler