Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
HİMÂYEGERDE : Ottoman Turkish

korunmuş

HİMÂYET : Ottoman Turkish

koruma

HİMÂYETKÂR : Ottoman Turkish

koruyucu

HİNA : Ottoman Turkish

Hurma salkımı. * Bir çeşit katran

HİNA' : Ottoman Turkish

Hayvanın kösneyip erkek istemesi

HİNAS : Ottoman Turkish

(Hünsâ. C.) Kendilerinde hem erkeklik, hem de kadınlık alâmetleri bulunan kimseler

HİNBER : Ottoman Turkish

(C.: Henâbir) Eşek sıpası

HİND : Ottoman Turkish

Hindistan'ın kısa adı. * Bir kadın adı. (Asr-ı saadette Hazret-i Hamza'nın ciğerlerini yiyen kadın, Ebu Süfyan'ın karısı.) * Fetva metinlerinde kadını temsil etmek üzere kullanılan umumi isimlerden birisi. Diğerleri: Fatıma, Hatice, Zeyneb

HİNDEB : Ottoman Turkish

(Hindebâ-Hindebâe) Hindibâ, gündöndü çiçeği

HİNDU : Ottoman Turkish

f. Satürn (Zühal) gezegeni. * Benek, ben. * Hind'in Brahman ahalisinden olan. * Hindliler gibi pek esmer adam

HİNDUBAR : Ottoman Turkish

f. Yazı hokkası

HİNDUVANE : Ottoman Turkish

f. Kavun, karpuz

HİNDUVANÎ : Ottoman Turkish

Hindî kılıç

HİNDÎ : Ottoman Turkish

Hind'e ait. * Hind ahalisinden olan, Hindli. * Bugün konuşulan Hind dillerinin en yaygın ve tanınmış olanı. * Güzel sanatlarda kullanılan ve Hind'de yapıldığı için de bu ismi alan bir kağıt cinsi

HİNE : Ottoman Turkish

Onurlu olma hâli, gururluluk

HİNK : Ottoman Turkish

Kır at

HİNME : Ottoman Turkish

Boncuk adı

HİNNA' : Ottoman Turkish

Kanat

HİNNE : Ottoman Turkish

Cinnet, cünun, delilik

HİNOĞLU : Ottoman Turkish

Zamanın adamı, açıkgöz, hilekâr kimse. İblis, şeytan, zamane, cin fikirli

HİNS : Ottoman Turkish

(C: Ahnâs) Günah. * Yemin. * Ahdi bozmak. * Ağır yük

HİNSARE : Ottoman Turkish

Küçük ve kısa

HİNV : Ottoman Turkish

Eyer ağacı. * İyeği kemiğinin eğrice ucu

HİNÂ-GER : Ottoman Turkish

f. Şarkıcı, şarkı söyleyen

HİPNOTİZMA : Ottoman Turkish

(Bak: İpnotizma)