Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
HULVAN : Ottoman Turkish

Bir kimsenin hizmeti karşılığında, ücretinin haricinde verilen şey. * Kızın mihrinden, kişinin kendisi için aldığı miktar. * Vermek, bahşetmek. * Bir belde ismi

HULVİYYAT : Ottoman Turkish

Tatlı yemekler. Şekerlemeler. Tatlı şeyler

HULYA : Ottoman Turkish

f. Kuruntu. Hayal. Vehim. Olmıyan bir şeyi düşünerek yaşamak. Akıldan geçen ve matmah-ı nazar olan husus

HULYA-Yİ HAZİN : Ottoman Turkish

Hazin hülya

HULYÂ : Ottoman Turkish

hülya, kuruntu, hayâl

HULÂSA : Ottoman Turkish

özet

HULÂSATEN : Ottoman Turkish

özetle

HULÂSATÜLHULÂSA : Ottoman Turkish

özetin özeti

HULÛD : Ottoman Turkish

ebedîlik, ölmezlik

HULÛK : Ottoman Turkish

ahlâklar, ahlakî özellikler

HULÛL : Ottoman Turkish

girme, geçme

HULÛS : Ottoman Turkish

halislik, saflık, arılık

HULÛSİYET : Ottoman Turkish

halislik, samimilik, temizlik

HULÜC : Ottoman Turkish

Çok yeyici, fazla yiyen

HULÜM : Ottoman Turkish

"(C.: Ahlâm) Düş, rüyâ. (Rüyâ tâbiri iyilerinde; hülm tâbiri kötülerinde kullanılır.) * İhtilam olmak. * Akıl."

HUM : Ottoman Turkish

f. Küp. * Şarap küpü. İçine şarap doldurulan küp

HUMAHİN : Ottoman Turkish

Yüzük yapılan bir cins siyah taş

HUMAK : Ottoman Turkish

Kabarcık gibi bir şeydir ve insana ârız olur

HUMAKA : Ottoman Turkish

Akıl azlığı, ahmaklık

HUMAKÎ : Ottoman Turkish

(Ahmak. C.) Ahmaklar, salaklar

HUMAL : Ottoman Turkish

Aksaklık

HUMAME : Ottoman Turkish

Süprüntü

HUMANİZM : Ottoman Turkish

(Bak: Hümanizm)

HUMAR : Ottoman Turkish

Sarhoşluk veren ve haram olan içkiden sonra gelen baş ağrısı. * Sersemlik. * Bir şeyin acısı burnundan gelmesi

HUMAR-ÂLUD : Ottoman Turkish

f. Süzgün ve baygın göz. * Kendinden geçmiş, şaşkın