Ottoman Turkish
HUMMUS : Ottoman Turkish
Nohut
HUMRAN : Ottoman Turkish
(Ahmer. C.) Kırmızılar
HUMRE : Ottoman Turkish
(C.: Humur) Küçük seccade. * Namaz kılacak yer. * Küçük hasır parçası. * Güzelleşmek için kadınların yüzlerine sürdükleri şey
HUMRET : Ottoman Turkish
Kırmızılık. Kızıllık. Masumane şefkat
HUMRET : Ottoman Turkish
kırmızılık
HUMRET-İ HİCÂB : Ottoman Turkish
Hayâdan, utanmaktan hâsıl olan kırmızılık
HUMRET-İ ŞAFAK : Ottoman Turkish
Şafak kırmızılığı, şafak kızıllığı
HUMS : Ottoman Turkish
Beş bölükten birisi. Beşte bir
HUMS : Ottoman Turkish
eşte bir
HUMS-İ ÖŞR : Ottoman Turkish
Onda birin beşte biri. Yani, bir şeyin ellide biri
HUMSA : Ottoman Turkish
Boş böğürlü ve ince karınlı olmak
HUMSE : Ottoman Turkish
Hürmet
HUMTANE : Ottoman Turkish
Kadının kaynanası
HUMUD : Ottoman Turkish
Düşme. Zayıflama. * Sâkin olmak. Soğumak. Ateş sönmiyerek alevi azalmak. * Bayılmak ve kendini kaybetmek. * Ne helâle, ne de harama iştihası olmamak
HUMUL : Ottoman Turkish
Bir kimsenin adı sanı batma, ünü ünvanı kaybolma
HUMUZA : Ottoman Turkish
Ekşilik
HUMUZAT : Ottoman Turkish
Ekşi şeyler
HUMUZET : Ottoman Turkish
Ekşilik. Kekrelik
HUMUZİYET : Ottoman Turkish
Ekşilik. Kekrelik
HUMVE : Ottoman Turkish
şiddet. * Suret
HUMÇE : Ottoman Turkish
f. Küçük küp
HUMÛD : Ottoman Turkish
şehvet yokluğu, soğukluk, isteksizlik
HUN : Ottoman Turkish
f. Kan, dem. * Öç, intikam, öldürme
HUN'A : Ottoman Turkish
şekk, şüphe, zan. * Töhmet
HUN-AB(E) : Ottoman Turkish
f. Sulu kan, kanlı su, su ile karışık kan. * Mc: Kanlı gözyaşı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani