Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
HURUŞ : Ottoman Turkish

f. Coşma. Gürültü. şamata. Telâş

HURUŞAN : Ottoman Turkish

f. Çağlıyarak, coşarak, * Coşan, çağlayan

HURY : Ottoman Turkish

Değirmen deliği

HURZ : Ottoman Turkish

Oranlamak, yâni tahminle bir şeyin miktarını söylemek

HURZE : Ottoman Turkish

(C.: Hurez) Dikiş

HURÂFE : Ottoman Turkish

uydurma

HURÂFETKÂRÂNE : Ottoman Turkish

hurafeli gibi

HURÂFEVÂRÎ : Ottoman Turkish

hurafe gibi

HURÂFÂT : Ottoman Turkish

hurafeler

HURÛC : Ottoman Turkish

çıkma, çıkış

HURÛF : Ottoman Turkish

harfler

HURÛFUMUKATTAA : Ottoman Turkish

sûre başlarındaki şifreli harfler

HURÛFÂT : Ottoman Turkish

harfler

HURÛŞ : Ottoman Turkish

coşma, bağırma

HURÛŞÂN : Ottoman Turkish

coşmalar, şamatalar

HURŞUN : Ottoman Turkish

(C.: Harâşın) Ufacık bıtırak. (Davarların tüyüne yapışır.)

HURŞÎD : Ottoman Turkish

f. Güneş. Afitab. Hur. Mihr. şems

HUS : Ottoman Turkish

Dikmek. * Darlık vermek. * İki şeyi bir araya getirmek

HUSA : Ottoman Turkish

Hurma yaprağı

HUSAF : Ottoman Turkish

Hasad, hasad mevsimi. * Ekin biçme

HUSAFE : Ottoman Turkish

Düşmanlık, adavet. Gizli kin, hased

HUSAKE : Ottoman Turkish

Düşmanlık, adavet. Hased, gizli kin

HUSALE : Ottoman Turkish

Harman yerinde arta kalan tane

HUSAM : Ottoman Turkish

Keskin kılıç

HUSAME : Ottoman Turkish

Keskinlik