Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
ARZ : Ottoman Turkish

Bir büyüğe bir şeyi hürmetle vermek. Bir işi büyüğüne hürmetle anlatmak. İzâh etmek. Takdim etmek. Bir kimseye bir şeyi izhar etmek. * Kıymetli bir şeyi diğer bir şeyle değiştirmek. * Bir şeyin birden, âniden meydana gelmesi. * Altın ve paradan gayrı mal, metâ. Bir şeyin uzunluk mukabili olan genişliği. * Bir muamelede aldanmak. * Sağlam insanın hemen ölmesi. * Delirmek. * Coğ: Bir yerin yeryüzünde hatt-ı istivâdan (ekvatordan) olan uzaklığı. * Koz: Bir yıldızın mıntıkatulbürucdan olan uzaklığı

ARZ : Ottoman Turkish

yer, yeryüzü

ARZ-GAH : Ottoman Turkish

f. Bir şey arzetmek için toplanma yeri

ARZ-HANE : Ottoman Turkish

f. İstanbuldaki Topkapı sarayında bulunan Hırka-i Şerif odasının dışında kalan aralık oda

ARZ-I A'ŞÂRİYE : Ottoman Turkish

Öşür (onda bir vergi) veren memleket

ARZ-I BELDE : Ottoman Turkish

Ast: Herhangi bir bölgenin üstünden geçen arz dairesi

ARZ-I BELDE TA'YİNİ : Ottoman Turkish

Ast: Herhangi bir bölgede kutup yıldızı veya diğer yıldızlarla astronomik hesaplar yapmak suretiyle o yerin arzını tayin etmek

ARZ-I CEMÂL : Ottoman Turkish

f. Güzelliğini göstermek. Arz-ı didar da denir

ARZ-I CENUBÎ : Ottoman Turkish

Cenub arzı. (Güney enlemi)

ARZ-I ENDÂM : Ottoman Turkish

Boy-pos gösterme

ARZ-I HARAC : Ottoman Turkish

Harac veya vergi veren memleket

ARZ-I HÂCET : Ottoman Turkish

İhtiyacını, muhtaç olduğunu bildirmek

ARZ-I HÂL : Ottoman Turkish

Halini arzetme. İstida. Arzuhal

ARZ-I HÜNER : Ottoman Turkish

Hüner gösterme, marifet izhar etme

ARZ-I HÜRMET : Ottoman Turkish

Hürmetini bildirme. Saygısını gösterme

ARZ-I İFTİKAR : Ottoman Turkish

Hacatını arzetme, ihtiyaçlarını meydana koyma

ARZ-I KUDRET : Ottoman Turkish

Kudret gösterme

ARZ-I MAHZAR : Ottoman Turkish

Bir işin yapılması için, yüksek bir mevkiye halk tarafından topluca verilen dilekçe

ARZ-I MİNNET : Ottoman Turkish

Minnet gösterme

ARZ-I MUKADDES : Ottoman Turkish

"Kudsi, mübarek yer. Eski peygamberlerin çok eseri bulunan Kudüs, Filistin. (Arz-ı mukaddes: Temiz yer (arz-ı mutahher) ve mübarek yer demektir ki, Beyt-i Makdis'in bulunduğu yerdir. Vaktiyle birçok enbiyanın makarrı olduğundan böyle tesmiye olunmuştur. Bir rivayete göre İbrahim (A.S.) Lübnan Dağına çıktığı zaman, Allah Teâlâ: ""Bak, gözün nereye kadar yetişirse orası mukaddestir ve zürriyetine mirastır."" buyurmuştur. Bunun tâyin ve tahdidinde tur yani cebel ve havalisi denilmiş. Dimeşk, Filistin ve Ürdün'ün bir kısmı denilmiş, Arz-ı Şam da denilmiştir. Hz. Musa, Mısır'dan çıktıktan sonra Şamda iskân vadedildiği ve Beni İsrâil'in buna Arz-ı Mevaid dedikleri de söylenmiştir. E.T.)"

ARZ-I NEFS : Ottoman Turkish

Hizmette ve fedakârlıkta nefsini ve kendini ileri sürme

ARZ-I RUM : Ottoman Turkish

(Erzurum) Rum memleketi. Şimdiki Anadolu. Anadolunun şarkındaki bir vilâyet adı

ARZ-I TÂZİMÂT : Ottoman Turkish

Karşısındakine büyük bir hürmetle takınılan tavır ve hareket

ARZA : Ottoman Turkish

şiddet. * Kuvvet

ARZAN : Ottoman Turkish

Enine, genişliğine