Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
ARÂZİ-İ EMİRİYYE-İ MEVKUFE : Ottoman Turkish

Huk: Sadece hazine menfaatleri veya tasarruf hakları veyahut ikisi de bir hayır cemiyetine ayırılan miri arazi

ARÂZİ-İ EMİRİYYE-İ SIRFA : Ottoman Turkish

Huk: Beytülmâle mahsus menfaatleri ve tasarruf haklarından hiçbiri bir cihete verilmeyip devlete ait olan ve şahıslara dağıtılan memleket arazisi

ARÂZİ-İ GAMİRE : Ottoman Turkish

Huk: Harap, su baskınına uğramış veya içine henüz çift girmemiş yerler

ARÂZİ-İ HARACİYE : Ottoman Turkish

Müslümanlar tarafından fetholunan ve ulul-emir tarafından müslim olmayan eski sahibi elinde bırakılan veya hâriçten müslim olmayanlar getirilerek yerleştirilen arâzi

ARÂZİ-İ HÂLİYE : Ottoman Turkish

Boş, sahipsiz bırakılmış topraklar

ARÂZİ-İ MAHLULE : Ottoman Turkish

Huk: Araziyi kullananın intikal sahibi mirasçı bırakmaksızın ölümüyle hükümete kalan arâzi-i emiriye

ARÂZİ-İ MAHMİYE : Ottoman Turkish

Huk: Beytülmâle ait araziden, koru, mer'a, yol, pazar yerleri gibi halkın ihtiyaçlarına ayrılmış olan arâzi

ARÂZİ-İ MEFTÛHA : Ottoman Turkish

Huk: Fetih hakkının taalluk ettiği yerler

ARÂZİ-İ MEKTUME : Ottoman Turkish

Huk: Beytülmâle haber verilmeksizin kullanılan mahlul veya müstahik-i tapu araziler

ARÂZİ-İ MEMLUKE : Ottoman Turkish

Mülkiyet yolu ile tasarruf olunan yerler. (Mülk, timar toprağı)

ARÂZİ-İ METRÛKE : Ottoman Turkish

Terk edilmiş, bırakılmış topraklar, araziler

ARÂZİ-İ MEVKUFE : Ottoman Turkish

Vakfedilmiş yerler. Bir hayır işine devamlı surette tahsis edilmiş yerler

ARÂZİ-İ MEVKUFE-İ SAHİHA : Ottoman Turkish

Huk: Arâzi-i memlükeden şartlarına uygun olarak vakfolunan yerler

ARÂZİ-İ MİRİYE : Ottoman Turkish

Devlete ait arazi

ARÂZİ-İ MUHTEKERE : Ottoman Turkish

Kiracısı tarafından üzerine bina yapılmak veya ağaç dikilmek üzere senelik bir ücret karşılığında kiraya verilen arazi. (Kiracı, kira bedelini her sene arâzi sahibine vererek o arâziyi devamlı sûrette elinde bulundurur.)

ARÂZİ-İ MUKADDESE : Ottoman Turkish

Mukaddes yerler. Kudsi topraklar

ARÂZİ-İ MÜBÂREKE : Ottoman Turkish

Mübarek yer olan Hicaz

ARÂZİ-İ MÜLKİYE : Ottoman Turkish

Hükümet arazisi, hükümet toprağı. Hazine arazisi

ARÂZİ-İ MÜRFAKA : Ottoman Turkish

Huk: Sokaklarda oturulacak yerler ve caddelerde boş bırakılan kısımlar. Yolculara ait terkedilmiş konak yerleri, kervansaraylar

ARÂZİ-İ MÜŞTEREKE : Ottoman Turkish

Huk: Çokları tarafından tasarruf olunan yer

ARÂZİ-İ ÖŞRİYYE : Ottoman Turkish

Huk: Ziraat olundukça her sene hâsılatından beytülmâle, beytüssadakaya konulmak üzere, fakirlerin hakkı olan öşür alınan arâziler

ARÂZÎ : Ottoman Turkish

yerler, topraklar, tarlalar

ARÎF : Ottoman Turkish

Çok irfanlı, çok tanınmış, meşhur âlim. * Bir işten iyi anlayan

ARÛZ : Ottoman Turkish

şiirde bir vezin türü

ARIK : Ottoman Turkish

Uykusuz kimse, uykusuz olma halindeki