Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
HITAR : Ottoman Turkish

(Hatar. C.) Tehlikeler, hatalar

HITAT : Ottoman Turkish

(Hıtta. C.) Ülkeler, memleketler, diyarlar

HITBAN : Ottoman Turkish

Ebucehil karpuzu

HITBE : Ottoman Turkish

"Huk: Bir kadının nikâhına talib olmaktır. Evlenmeyi taleb eden erkeğe: ""hâtıb"", evlenmesi taleb edilen kadına da ""mahtube"" denir."

HITR : Ottoman Turkish

(C.: Ahtâr) Boya otu. * Çok miktar deve. * Suyu çok olan süt

HITRE : Ottoman Turkish

Azıcık vergi

HITTA : Ottoman Turkish

Günahlardan istiğfar etmek. * Başkasının üzerinden suçluluğu kaldırmak. * (C.: Hıtat) Diyar, ülke, memleket

HITTA-İ CESİME : Ottoman Turkish

Büyük ülke

HIVA' : Ottoman Turkish

(C.: Ahviye) Suya yakın toplanmış evler. * Kaplayıp, toplayıcı olan

HIVAN : Ottoman Turkish

(C.: Huvn) Sofra

HIVAR : Ottoman Turkish

Cevap vermek

HIVEL : Ottoman Turkish

Zeval. * Bir yerden başka yere intikal, tahavvül etmek

HIVKAL : Ottoman Turkish

Zayıf olmak, zayıflamak

HIYABAN : Ottoman Turkish

f. Cadde. İki tarafı ağaç dikili yol. Bahçe yolu. İki tarafı ağaçlı muntazam yol. * Ortasından su akan ağaçlık yer. * Tahrân'da büyük bir caddenin adı

HIYABE : Ottoman Turkish

Ümitsiz ve mahrum olmak

HIYAKE : Ottoman Turkish

Dokumak

HIYAL : Ottoman Turkish

Hayvanın kısır olması

HIYAM : Ottoman Turkish

(Hayme. C.) Çadırlar

HIYANAT : Ottoman Turkish

(Hıyanet. C.) Hıyanetler, hâinlikler, kahpelikler

HIYANET : Ottoman Turkish

Hâinlik. Vefasızlık. İtimadı kötüye kullanmak. Sözünde durmayıp oyun etmek

HIYANET-İ VATAN : Ottoman Turkish

Vatan hainliği. Vatana hıyanet etme

HIYANETEN : Ottoman Turkish

Kötülükte bulunarak, hıyanet ederek

HIYANETKÂR : Ottoman Turkish

Hıyanet eden. Hâin

HIYAR : Ottoman Turkish

Hayırlılar. * (C.: Hıyârât) Huk: Bir işi yapıp yapmamada serbestlik. Genel olarak bir anlaşmadan vaz geçme. Hususi bir sözleşmenin fesh veya tasdiki. Muhayyerlik. Kendisinde böyle muhayyerlik bulunan kimse, yaptığı bir akdi diğer tarafın rızasına hâcet kalmaksızın bozabilir

HIYAR-I AYB : Ottoman Turkish

Bir şeyde mevcud olan bir kusurun akitten sonra meydana çıkmasından dolayı âkitlerden biri için sabit olan muhayyerliktir