Multilingual Turkish Dictionary Ottoman Turkish

İCMÂLÎ : Ottoman Turkish

kısa, özlü

ICRE : Ottoman Turkish

Başına tülbent sarmak. * Besili ve semiz olmak

ICRİM : Ottoman Turkish

Kısa boylu bodur adam

İCRÂ : Ottoman Turkish

uygulama, yapma

İCRÂÂT : Ottoman Turkish

uygulamalar, yapmalar

İCTİHÂD : Ottoman Turkish

âyet ve hadîslerden hüküm çıkarma, içtihat

İCTİHÂDÂT : Ottoman Turkish

hüküm çıkarmalar

İCTİHÂDÎ : Ottoman Turkish

içtihatla ilgili

İCTİHÂDÎYE : Ottoman Turkish

içtihatla ilgili olan

İCTİMÂ : Ottoman Turkish

toplanma, içtima

İCTİMÂİYYÂT : Ottoman Turkish

sosyoloji, toplumbilim

İCTİMÂİYYÛN : Ottoman Turkish

toplumbilimciler

İCTİMÂÂT : Ottoman Turkish

toplanmalar

İCTİMÂÎ : Ottoman Turkish

toplumla ilgili

İCTİNÂ : Ottoman Turkish

meyve toplama

İCTİNÂB : Ottoman Turkish

içtinap, sakınma, kaçınma

İCÂBET : Ottoman Turkish

cevap verme

İCÂBÎ : Ottoman Turkish

icapla ilgili, gerekli

İCÂZ : Ottoman Turkish

az sözle çok mânâ anlatma

İCÂZDÂRÂNE : Ottoman Turkish

az sözle çok mânâ anlatırcasına

İCÂZET : Ottoman Turkish

izin

İCÂZETNÂME : Ottoman Turkish

diploma

İCÂZKÂR : Ottoman Turkish

icazlı, sözü az mânâsı çok

İCÂZÂT : Ottoman Turkish

izinler, diplomalar

ID'AF : Ottoman Turkish

Zayıf etmek, zayıflamak. * Muzaaf etmek, fazlalaştırmak. İki kat yapmak