Ottoman Turkish
IKAK : Ottoman Turkish
Tırnaklı hayvanların gebeleri
IKAL : Ottoman Turkish
İkl, bağ, bend. * Daha ziyade Arabların başlarına koyup sardıkları bağ, agel. (Bak: Sâhib-üt tac)
IKAM : Ottoman Turkish
şiddetli harpler. * Yaramaz huylu
İKAME : Ottoman Turkish
yerine koyma
İKAMET : Ottoman Turkish
oturma, yerleşme
İKAMETGÂH : Ottoman Turkish
oturulan yer, adres
İKBÂL : Ottoman Turkish
yönelme, talihlilik, saadet
IKD : Ottoman Turkish
İnci. Gerdanlık. Mücevher, boyuna takılan dizilmiş kıymetli şey. * İnci dizecek iplik. * Hurma salkımı
IKFAL : Ottoman Turkish
Kilitlemek
IKHÂR : Ottoman Turkish
Kahr etme, kahr edilme, kahr edilmiş olma
IKHÂR-I DÜŞMEN : Ottoman Turkish
Düşmanın kahrolması
IKKA : Ottoman Turkish
Çocukların doğduklarında mevcut olan saçı
IKLAB : Ottoman Turkish
Aksine döndürmek. Tersine çevirmek veya çevrilmek
IKLAL : Ottoman Turkish
Azaltılma, azaltma
IKLİM : Ottoman Turkish
Bir yerin hava şartları. Memleket. Küre-i arzın kıt'a ve her bir memleketi
İKLİM : Ottoman Turkish
ir yerin hava durumu
IKLÎD : Ottoman Turkish
(C.: Akalîd) Anahtar, miftah
IKMA' : Ottoman Turkish
Gelen bir kimseyi geri döndürme. * Birisini aşağılama
IKMAH : Ottoman Turkish
Enaniyet ve azametle kafa tutma
IKMAR : Ottoman Turkish
Ayın doğmasını bekleme
IKMAS : Ottoman Turkish
Suya daldırıp çıkarma
İKMÂL : Ottoman Turkish
tamamlama
IKNAS : Ottoman Turkish
Adi ve rezil bir kimse iken asaletlilik iddiasında bulunma
IKNAT : Ottoman Turkish
Allah'a dua etme. Aczini ve fakrını anlayarak Allah'a yalvarma. * Namazda kıyamı uzatma. * İnkisar etmek
İKNÂ : Ottoman Turkish
inandırma
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani