Ottoman Turkish
İLEYH : Ottoman Turkish
ona
İLGA : Ottoman Turkish
kaldırma
ILGAM : Ottoman Turkish
Sıcak mevsimlerde çöl veya ovalarda buharın yayılmasıyla uzaktan su gibi göüren yer. Serap, pusarık
ILGAMAK : Ottoman Turkish
At başıboş olarak dörtnala koşması
ILGAR : Ottoman Turkish
Düşman topraklarına ansızın yapılan hücum, akın. * Başıboş hayvanın dörtnala koşması
ILGARCI : Ottoman Turkish
Akıncı
ILGIDIR : Ottoman Turkish
Bir metre kadar uzunluğunda, uçlarına birer karış kadar iki çivi sokulmuş ağaçtan yapılma bir ölçü âletidir
ILGIMSALGIM : Ottoman Turkish
Sıcak mevsimlerde çöl veya ovalarda, buharın yayılmasıyla uzaktan su gibi görünen yer. Serap, pusarık
İLHAK : Ottoman Turkish
katma, ekleme
ILHİZ : Ottoman Turkish
Büyük kene
İLHÂD : Ottoman Turkish
dinsizlik
İLHÂH : Ottoman Turkish
zorlama
İLHÂM : Ottoman Turkish
Allah tarafından kalbe gelen mânâ
İLHÂMEN : Ottoman Turkish
ilham olarak
İLHÂMÂT : Ottoman Turkish
ilhamlar, kalbe gelen mânâlar
İLHÂMÎ : Ottoman Turkish
ilhamla ilgili
ILK : Ottoman Turkish
Sakız. * Ağızda çiğnenen şey
ILKA : Ottoman Turkish
Kişinin göbeğine dek olan gömlek
İLKA : Ottoman Turkish
ekme, bırakma
İLKAH : Ottoman Turkish
dölleme, aşılama
İLKAÂT : Ottoman Turkish
ilkalar, ekmeler
ILKİD : Ottoman Turkish
Şişman, kısa boylu, hakir ve hayrı az olan kadın. * Katı yoğurt
İLLALLAH : Ottoman Turkish
Allahdan başka
İLLE : Ottoman Turkish
sebep, illa
İLLET : Ottoman Turkish
hastalık
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani