Ottoman Turkish
Ottoman Turkish
İLTİZAMKÂRÂNE : Ottoman Turkish
taraf tutarcasına
İLTİZAMPERVERÂNE : Ottoman Turkish
taraf tutmayı severcesine
İLYÂS : Ottoman Turkish
Kuranda adı geçen bir peygamber
İLZÂM : Ottoman Turkish
susturma, sözle üstün gelme, yenme
İLÂ : Ottoman Turkish
" ""kadar"" mânâsında ön ek."
İLÂH : Ottoman Turkish
tanrı
İLÂHE : Ottoman Turkish
tanrıça
İLÂHİYAT : Ottoman Turkish
Allahtan bahseden ilim
İLÂHÎ : Ottoman Turkish
Allaha dair
İLÂN : Ottoman Turkish
duyurma, duyuru
İLÂNİHAYE : Ottoman Turkish
sona kadar
İLÂNNÂME : Ottoman Turkish
duyurma yazısı
İLÂNÂT : Ottoman Turkish
ilanlar, duyurular
İLÂVE : Ottoman Turkish
ek
İLÂVETEN : Ottoman Turkish
ek olarak
İLÂÂHİR : Ottoman Turkish
sonuna kadar
İLÂÂHİRİLÂYET : Ottoman Turkish
âyetin sonuna kadar
ILICA : Ottoman Turkish
"Sıcak pınar suyu. Bunların yerden kaynayanına kaynarca; üzerine bina veya kubbe yapılmış olanına ise kaplıca denir."
ILIK : Ottoman Turkish
Ne sıcak ne soğuk. Az ısınmış veya sıcaklığı kırılmış
İMAM : Ottoman Turkish
namaz kıldıran kimse, büyük âlim, önder
İMAME : Ottoman Turkish
sarık, tesbih başı
İMAMET : Ottoman Turkish
imamlık, önderlik
İMAMIMÜBÎN : Ottoman Turkish
ir nevi kader defteri
İMBİK : Ottoman Turkish
süzme aleti
İMDİ : Ottoman Turkish
şimdi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani