Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
İRSÂL : Ottoman Turkish

gönderilme

İRSÂLÂT : Ottoman Turkish

göndermeler

IRSÎ : Ottoman Turkish

Gelincik dedikleri hayvanın rengine benzer bir renk

İRTİBÂT : Ottoman Turkish

ağlılık, ilgi

İRTİCÂ : Ottoman Turkish

geri dönücülük

İRTİCÂC : Ottoman Turkish

çalkalanma

İRTİCÂKÂRÂNE : Ottoman Turkish

geri dönercesine

İRTİCÂLEN : Ottoman Turkish

hazırlıksız söyleme

İRTİCÂLÎ : Ottoman Turkish

hazırlıksız konuşma

İRTİDÂD : Ottoman Turkish

dinden dönme

İRTİDÂDKÂR : Ottoman Turkish

dininden dönen

İRTİFÂ : Ottoman Turkish

yükseklik

İRTİHÂL : Ottoman Turkish

göçme, ölme

İRTİKÂB : Ottoman Turkish

işleme

İRTİSAM : Ottoman Turkish

esmedilme

İRTİŞÂ : Ottoman Turkish

üşvetçilik

IRTIR : Ottoman Turkish

Yerinden ayrılmak

IRV : Ottoman Turkish

(C.: Arâ) Cemaat, topluluk

IRZ : Ottoman Turkish

Namus. Temizlik. Cinsî haysiyet. * Ehil ve ıyal. İnsanın korumağa mükellef olduğu nefsi, hasebi, şerefi ve mahremleri, zemmedilecek veya medhedilebilecek durumları

IRZA : Ottoman Turkish

Çayırlık, çimenlik. Otu bol olan yer

IRZAL : Ottoman Turkish

Bağcıların arslan korkusundan dolayı ağaçların üzerinde yaptıkları yatak. * Avcıların, yatağında topladıkları kuru ot

IRZİM : Ottoman Turkish

Sağlam, sert ve dayanıklı. * Şiddetli toplayıcı

İRZÂ : Ottoman Turkish

azı etme

IRZÂ' : Ottoman Turkish

Emzirmek veya emzirilmek

IRZÂ-İ ETFAL : Ottoman Turkish

Çocukların emzirilmesi