Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
IRZÂ-İ GAYR-İ MÂDERÎ : Ottoman Turkish

Çocuğu hayvan sütüyle besleme

IRZÂ-İ MÂDERÎ : Ottoman Turkish

Çocuğu ana sütüyle besleme

İRZÂK : Ottoman Turkish

ızık verme

İRÂD : Ottoman Turkish

gelir, kazanç

İRÂDE : Ottoman Turkish

seçme ve isteme kabiliyeti

İRÂDET : Ottoman Turkish

irade

İRÂDÎ : Ottoman Turkish

iradeyle ilgili, istemekle

İRÂE : Ottoman Turkish

gösterme

IRÂK : Ottoman Turkish

Dicle nehrinden aşağı Basra'ya kadar Şat Suyu'nun iki tarafı olan memleket. * Su kenarı. * Kökler, asıllar, bünyadlar. * Uzak

IRÂK-I ACEM : Ottoman Turkish

(Acem Irakı) Tar: Irak'ın Dicle nehrinden başlayarak İran sınırındaki yüksek dağlık mıntıkaya kadar uzanan bölgesine Osmanlılarca verilen ad

IRÂK-I ARAB : Ottoman Turkish

Arap Irak. Fırat ve Dicle nehirleri arasında kalan ve Bağdat'ın kuzeyine kadar uzanan topraklara Osmanlı İmparatorluğu zamanında verilen isim

İRÂS : Ottoman Turkish

verme, miras bırakma

IRIP : Ottoman Turkish

Balık tutmak için atılan büyük ağ

İRŞÂD : Ottoman Turkish

hak yolu gösterme

İRŞÂDGÂH : Ottoman Turkish

irşat yeri

İRŞÂDKÂR : Ottoman Turkish

irşatçı

İRŞÂDKÂRÂNE : Ottoman Turkish

irşat edercesine

İRŞÂDÂT : Ottoman Turkish

irşatlar

İRŞÂDÎ : Ottoman Turkish

irşatla ilgili

IS : Ottoman Turkish

(Iss) t. Bayındırlık, mâmuriyet. Şenlik. * Ses. * Sâhib. Mâlik. * Efendi

IS'AB : Ottoman Turkish

Güç. Çetin bulmak. Güçleştirmek. Zorlaştırmak

IS'AD : Ottoman Turkish

Yukarı çıkarmak. Yükseltmek. * Mekke-i Mükerreme'ye gitmek. * İnbikten geçirmek

IS'AR : Ottoman Turkish

Enaniyet ve kibirle surat asma

IS'AS : Ottoman Turkish

Gece karanlığı başlamak, karanlık basmak. * Karanlığın açılması. * Bulutun yere yakın olması. * Peşinden gitmek

İSA : Ottoman Turkish

dört büyük peygamberden biri