Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
ISTIHAB : Ottoman Turkish

Saklama, gizleme. * Dostluk kurma. * Konuşma, musâhabe etme

ISTIHAM : Ottoman Turkish

Ayak üstüne dikili durmak

ISTIKAK : Ottoman Turkish

Tokuşmak

ISTILA : Ottoman Turkish

Ateşte ısınma

ISTILAH : Ottoman Turkish

Tabir, deyim. Belirli bir topluluğun, bir lafzı lügat mânasından çıkararak başka bir mânada kullanmaları. * Bir ilim veya mesleğe âid kelime. Terim. Erbab-ı ilim arasındaki ve herkesin anlamadığı kelime. * Muvafakat. Uygunluk. Barışmak. İttifak

ISTILAHAT : Ottoman Turkish

Istılahlar. İlmî tabirler

ISTILAHÎ : Ottoman Turkish

Istılaha dair. Istılaha âid ve müteallik

ISTILAM : Ottoman Turkish

Kesme, koparma

ISTINA' : Ottoman Turkish

Seçme, intihab, ayırma. * Adam seçme. * İyilik etmek. * İş işletmek

ISTINA-İ SIDDIK : Ottoman Turkish

Sâdık dost seçme

ISTIRAH : Ottoman Turkish

Yardım isteme, istimdat

ISTIRAM : Ottoman Turkish

Hürmet etme, saygı gösterme

ISTIYAD : Ottoman Turkish

Avlamak. Vahşi hayvanı ele geçirmek

ISTIYAF : Ottoman Turkish

Yaz mevsimini geçirmek, bir yerde yazlamak

ISVA' : Ottoman Turkish

Kuruma, yaşlığı ve rutubeti kaybolma

ISVEDE : Ottoman Turkish

Küçük bir böcek adı. * Kuvvetli

İSYÂN : Ottoman Turkish

ayaklanma, başkaldırma

İSYÂNKÂRÂNE : Ottoman Turkish

aşkaldırırcasına

İSÂBET : Ottoman Turkish

yerini bulma, rast gelme

İSÂBETİAYN : Ottoman Turkish

göz değmesi

İSÂD : Ottoman Turkish

yükseltme, mesut etme

İSÂET : Ottoman Turkish

kötü iş işleme

İSÂLE : Ottoman Turkish

akıtma

IT'AM : Ottoman Turkish

(Bak: İt'âm)

ITABE : Ottoman Turkish

İyi etmek. * Hoş kokulu etmek