Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
İZBE : Ottoman Turkish

kuytu

IZCA' : Ottoman Turkish

Yırtma. * Yatarken vücudun yan tarafı üzerine yatma

İZDİHÂM : Ottoman Turkish

yığışma

İZDİVÂC : Ottoman Turkish

evlenme

İZDİYAD : Ottoman Turkish

artma

IZFAR : Ottoman Turkish

Biri tarafından tırnaklanma. Bir kimseyi tırnaklama

İZHÂR : Ottoman Turkish

gösterme

İZİNNÂME : Ottoman Turkish

izin belgesi

IZK : Ottoman Turkish

(C. Azâk) Hurma salkımı

IZLAK : Ottoman Turkish

Süçtürüp kaydırma

IZLAK-I AKDÂM : Ottoman Turkish

Ayakların sürçüp kayması

IZLAL : Ottoman Turkish

(Bak: Idlâl)

IZLAM : Ottoman Turkish

Karanlık, zulmet. * Zulmetme, karanlıkta bırakma

IZMAME : Ottoman Turkish

(C.: Ezâmim) Cemaat, topluluk

IZMAR : Ottoman Turkish

(İzmâr) Kalbde gizlemek, saklamak. Belli etmemek

IZMAR-I GAYZ : Ottoman Turkish

Kin saklama

IZMAR-I KABL-EZ ZİKR : Ottoman Turkish

Edb: Bir kelimenin zikrinden önce ona âit zamiri kullanmak

İZMİHLÂL : Ottoman Turkish

ozulma

İZN : Ottoman Turkish

izin

IZNAN : Ottoman Turkish

Bir kimseyi kabahatlı çıkarma

IZRA' : Ottoman Turkish

Zelil etmek, hor hakir etmek, alçaltmak

IZRAF : Ottoman Turkish

Zarflamak. Zarfa koymak

IZRAM : Ottoman Turkish

Ateşi tutuşturma, ateşi alevlendirme

IZRAR : Ottoman Turkish

Zarar vermek. Zarara uğratmak

IZRAT : Ottoman Turkish

Yellendirmek