Ottoman Turkish
ASHÂB-I SUYÛF : Ottoman Turkish
Bizzat harbe iştirak edip kılıçları ile cihad edenler
ASHÂB-I TAHRİC : Ottoman Turkish
(Bak: Tahric)
ASHÂB-I UHDÛD : Ottoman Turkish
Cenab-ı Hakka imân ve itâat edenleri çukurlara doldurup yakan veya sopa ile döven, fir'avn gibi zâlim kimseler
ASHÂB-I YEMİN : Ottoman Turkish
Ahid ve yeminlerinde sebât edenler. Kendi kazançlarından ziyâde Cenab-ı Hakk'ın lütuf ve ikrâmına kavuşacakları ümid edilenler. Allah'a itâatleri ve amelleri iyi olup ahirette amel defterleri sağ taraftan verilecek olanlar. Sağcılar. Mukaddesatçılar. Kur'an ve İmân yolunda Allah (C.C.) için çalışanlar ve bunlara taraftar olanlar. Sağlam ve helâl dâiresinde çalışan kimseler. Cennetlik olanlar
ASHÂB-I ŞUHÛD : Ottoman Turkish
(Bak: Ehl-i Şuhûd)
ASİ : Ottoman Turkish
Uygun, elverişli
ASİB : Ottoman Turkish
Dolmuş bağırsak. * Katı nesne, şedid. * Şiddetli sıcak, çok sıcaklık. * Talihsizlik
ASİB-İ RÜZGAR : Ottoman Turkish
Zamanın belâsı
ASİB-RESAN : Ottoman Turkish
f. Zarar veren, musibete atan, belâya düşüren, felâkete sevkeden
ASİD : Ottoman Turkish
Başında bir zahmet olup boynunu döndüremeyen ve eğilemeyen, burnundan sümüğü akan deve
ASİDE : Ottoman Turkish
Bulamaç adı verilen yemek
ASİF : Ottoman Turkish
(C.: Usefâ) Para ile tutulan işçi, yevmiyeci, gündelikçi
ASİFE : Ottoman Turkish
Buğday ve arpa başağını örten yapraklar
ASİL : Ottoman Turkish
Esas. Yedek olmayan. * Köklü. * Edebli, soylu. * Fık: Muamelâtta kendi nâmına hareket eden. * Akşam vakti. * Ölüm, mevt
ASİL-ZADE : Ottoman Turkish
f. Sülâlesi ve ailesi görgülü, temiz ve asil olan
ASİL-ZÂDEGÂN : Ottoman Turkish
(Asil-zâde. C.) Asilzâdeler, soylu kişiler
ASİLE : Ottoman Turkish
(C.: Asâil) Bir şeyin tamamı, bütünü. * Öğleden sonranın son kısmı, akşam üzeri. * Ölüm, mevt
ASİLÂNE : Ottoman Turkish
f. Asil olanlara yakışır şekilde. Asil ve neseb sahibine lâyık
ASİM : Ottoman Turkish
Günahkâr. Günah işleyen
ASİME : Ottoman Turkish
f. Akılsız, şaşkın, sersem
ASİME-GÎ : Ottoman Turkish
f. Akılsızlık, şaşkınlık, sersemlik
ASİME-SÂR : Ottoman Turkish
f. Kafası karışık
ASİR : Ottoman Turkish
Karmakarışık. * Bitişik komşu
ASİR(E) : Ottoman Turkish
Üzüm ve benzeri şeyleri şıra yapmak veya yağını almak için sıkan
ASİRE : Ottoman Turkish
(C.: Asirât) Hayvanın ayağının arasına takılan köstek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani