Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
KABKABA : Ottoman Turkish

Haykırma, kükreme. (Deve ve arslan hakkında kullanılan bir tâbirdir.)

KABKABA-İ İBİL : Ottoman Turkish

Devenin bağırması

KABKABA-İ ŞİR : Ottoman Turkish

Arslanın kükremesi

KABL : Ottoman Turkish

Önce. Evvel. İleride. Evvelki

KABL : Ottoman Turkish

önce

KABL-EL BÜLUĞ : Ottoman Turkish

Büluğdan evvel

KABL-EL MİLÂD : Ottoman Turkish

İsa'dan (A.S.) önce, milâddan evvel

KABL-EL VUKU' : Ottoman Turkish

Vuku'dan evvel. Olmadan evvel

KABL-EL VÜCUD : Ottoman Turkish

Gelmeden önce

KABL-ET TAAM : Ottoman Turkish

Yemekten önce

KABL-ET TELAKİ : Ottoman Turkish

Buluşmazdan önce

KABL-EZ ZEVAL : Ottoman Turkish

Öğleden önce

KABL-EZ ZUHR : Ottoman Turkish

Öğleden evvel

KABL-EZ ZUHUR : Ottoman Turkish

Zuhurundan ve meydana çıkmadan evvel

KABLELBÜLÛĞ : Ottoman Turkish

ergenlikten önce

KABLELVUKÛ : Ottoman Turkish

olmadan önce

KABLELVÜCÛD : Ottoman Turkish

var olmadan önce

KABLO : Ottoman Turkish

Fr.
Telgraf, telefon hatlarında veya elektrik akımı iletmede kullanılan izole edilmiş tellerin bütünü

KABLÎ : Ottoman Turkish

İlke ve önceliğe âit. Hiçbir tecrübeye dayanmadan. Yalnız akıl ile

KABOTAJ : Ottoman Turkish

Fr. Bir ülkenin kendi limanları arasında gemi işletme işi

KABR : Ottoman Turkish

(Kabir) Mezar. Merkad. Ölünün toprağa gömüldüğü yer. (Bak: Âlem-i berzah)

KABR : Ottoman Turkish

kabir, mezar

KABR-İ HÂMUŞ : Ottoman Turkish

Sessiz mezar

KABRİSTAN : Ottoman Turkish

f. Mezarlık

KABRİSTÂN : Ottoman Turkish

mezarlık