Ottoman Turkish
KADİR-AŞİNA : Ottoman Turkish
Değer ve kadir bilen
KADİR-DANLIK : Ottoman Turkish
Kadirbilirlik. Herkesin mertebesini bilip ona göre muamele yapan. Kadir ve kıymet bilen
KADİR-ENDAZ : Ottoman Turkish
f. İyi ok atan ve attığı her oku hedefe isâbet ettiren kimse
KADİR-ŞİNAS : Ottoman Turkish
f. Kıymet ve değerden anlayan. Değerli kimseleri tanıyabilen
KADİRDAN : Ottoman Turkish
f. Kadirbilir. Değerbilir
KADİRDANLIK : Ottoman Turkish
değerbilirlik
KADİRÎ : Ottoman Turkish
Abdülkadir-i Geylanî Hazretlerinin yolunda olan, onun tarikatına mensub. olan. (Bak: Geylanî)
KADİRŞİNÂS : Ottoman Turkish
değerbilir
KADİYE : Ottoman Turkish
Azlık. Az cemaat
KADKEŞİDE : Ottoman Turkish
f. Boy atmış, uzamış. Boyu uzamış
KADR : Ottoman Turkish
İtibar. Değer, kıymet. Haysiyet. Derece miktarı. Miktar. Meblağ. Takat. Takdir, rızkı taksim eylemek. Gına
KADR : Ottoman Turkish
kadir, kıymet, değer
KADR SURESİ : Ottoman Turkish
Kur'an-ı Kerim'de
sure olup İnna Enzelna diye de söylenir
KADR-ŞİNAS : Ottoman Turkish
(Bak: Kadir-şinas)
KADRO : Ottoman Turkish
ing. Bir işin yürütülebilmesi için icab eden bir cinsten şeylerin, bilhassa insanların tamamı veya bütünü
KADUM : Ottoman Turkish
(C.: Kudm) Keser. * Şam yakınında bir köyün adı
KADV : Ottoman Turkish
Yemeğin kokusu iyi olmak
KADY : Ottoman Turkish
Yemeğin kokusu güzel olmak
KADÎ : Ottoman Turkish
Hâkim. Peygamber (A.S.M.) nâmına suçluyu ve suçsuzu ayırıp şeriatla hükmeden hâkim. * Kaza eden
KADÎ : Ottoman Turkish
kadı, hâkim
KADÎ İYAZ : Ottoman Turkish
Lâkabı: Ebu-l Fadl bin Musa el Yahsabî'dir. Muhaddislerin meşhurlarından ve edebiyatçılardan olup, 476 hicrî tarihinde Site kasabasında doğmuş, sonra Endülüse geçerek Kurtuba'da ve diğer ilim merkezlerinde ilim tahsili yapmıştır. Daha sonra Site kasabasında uzun bir zaman durmuş, bir ara Garnata şehrinde kadılık yapıp, son ömrünü geçirdiği Merakiş şehrine gidip hicri 544 tarihinde vefat etmiştir. Te'lifatı pek çoktur. Kitab-ül İkmâl, Envâr-ül Meşârik, Ettenbihat kitapları hadis ilminde meşhurdur
KADÎ NAİBİ : Ottoman Turkish
Kadıların (hâkimlerin), gitmedikleri yerlere gönderdikleri vekiller
KADÎ-ÜL HÂCÂT : Ottoman Turkish
Bütün ihtiyaçları yerine getiren Hâkim. Allah (C.C.)
KADÎB : Ottoman Turkish
(C.: Kıdbân) İnce ve düz fidan, dal veya çubuk. * Erkeklik âleti
KADÎB : Ottoman Turkish
kılıç
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani