Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
KALB-İ HABİDE : Ottoman Turkish

Uyumuş kalb

KALB-İ HARÂB : Ottoman Turkish

Harab olmuş gönül

KALB-İ MECRUH : Ottoman Turkish

Yaralı kalb

KALB-İ METRUK : Ottoman Turkish

Terkedilmiş kalb, bırakılmış gönül

KALB-İ MUNTAZAM : Ottoman Turkish

"Edb: Harfleri ters okunduğu zamanda da bir mâna çıkan kelimedir. Meselâ: ""Reşat, taşer"" gibi."

KALB-İ MUZTARİB : Ottoman Turkish

Iztırab çeken kalb

KALB-İ NÂ-ŞÂD : Ottoman Turkish

Hüzünlü gönül, kederli kalb

KALB-İ SELİM : Ottoman Turkish

Temiz gönül

KALB-İ ÂHENİN : Ottoman Turkish

Demir gibi metin ve sağlam olan kalb

KALBEN : Ottoman Turkish

İçten, kalbden, yürekten, gönülden. Samimi olarak. Kendi kendine

KALBEN : Ottoman Turkish

gönülle

KALBETME : Ottoman Turkish

dönüştürme

KALBGÂH : Ottoman Turkish

f. Ordunun sağ ve sol kanadlarının ortası. Merkez bölümü. * Canevi

KALBOLMA : Ottoman Turkish

t. Başka hâle gelme. Değişme

KALBOLMA : Ottoman Turkish

dönüşme

KALBZEN : Ottoman Turkish

f. Kalpazan. Sahte para basan. * Yalancı

KALBÎ : Ottoman Turkish

İçten. Yürekten. Kalbe ait ve müteâllik. Samimiyetle. Riyâsızca

KALBÎ : Ottoman Turkish

gönülden

KALD : Ottoman Turkish

Gümüş bilezik

KALE : Ottoman Turkish

(A, uzun okunur) Dedi. O söyledi

KALE : Ottoman Turkish

dedi

KALE KÎLE : Ottoman Turkish

dedi denildi

KALE-KÎLE : Ottoman Turkish

Dedi-denildi şeklindeki nakiller

KALEB : Ottoman Turkish

Dudak dışarıya sarkmak

KALEBE : Ottoman Turkish

Hastalık. İllet