Ottoman Turkish
ASLAH TARİK : Ottoman Turkish
En selâmetli tarz. En salih usul, yol
ASLAHAKELLAH : Ottoman Turkish
Allah seni ıslâh etsin (meâlinde duâ)
ASLAT : Ottoman Turkish
Koyu, sahin
ASLEKA : Ottoman Turkish
Serabın fazla olması
ASLEM : Ottoman Turkish
Kulağı kesik olan, kesik kulaklı
ASLEN : Ottoman Turkish
"Kök veya soy bakımından, aslında, esasında; temelden, kökten."
ASLİYET : Ottoman Turkish
asıllık, köklülük, soyluluk, gerçeklik
ASLİYYET : Ottoman Turkish
Asl'ın hususiyeti ve hâli. Hususilik, mümtaziyet, seçkinlik. * Başka şeyler karışmamış olan bir şeyin ilk hali
ASLÂB : Ottoman Turkish
(Sulb. C.) Sulbler, beller
ASLÂD : Ottoman Turkish
Sert, katı ve düz. (Çakmak taşı hakkında). Ateşsiz. * Cimri, hasis, pinti
ASLÂH : Ottoman Turkish
daha iyi, en üstün
ASLÎ : Ottoman Turkish
Asla aid ve müteallik
ASLÎ : Ottoman Turkish
asılla ilgili, öze dair
ASLÜFASL : Ottoman Turkish
işin aslı ve ayrıntıları
ASM : Ottoman Turkish
Sargı. * Kırılmış kemiğe bağlanan ağaç
ASM : Ottoman Turkish
" ""aleyhissalâtüvesselâm"" duasının kısa yazılışı."
ASMA : Ottoman Turkish
Elleri veya bacakları eğri olan
ASMA' : Ottoman Turkish
Uyanık ve gözü açık (adam) * Keskin (kılınç)
ASMAH : Ottoman Turkish
Çok cesur, pek kahraman
ASMAN : Ottoman Turkish
f. Gökyüzü, sema
ASMAN-GÛN : Ottoman Turkish
f. Gök mavisi
ASMANE : Ottoman Turkish
f. Dam, tavan, kubbe
ASMANÎ : Ottoman Turkish
(C.: Asmâniyân) f. Gökyüzüne, aya, güneşe mensub. * Açık mavi
ASMANÎ ÂHEN : Ottoman Turkish
f. Yıldırım
ASMAR : Ottoman Turkish
f. Mersin ağacı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani