Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
KAMERÎ SENE : Ottoman Turkish

Arabi aylara göre olan yıl. Senesi 360 gün olan yıl. (Bak: Hicret)

KAMES : Ottoman Turkish

Suya daldırmak ve batırmak. * Hareket edip acı çekmek

KAMET : Ottoman Turkish

(A, uzun okunur) Namaza başlama işâreti, namaz kılmak için okunan ezan. * Boy. Boy-bos. Endam

KAMET ALMAK : Ottoman Turkish

Namaza başlamak için, hususen farz namazından önce ezan okumak

KAMET-İ BÂLÂ : Ottoman Turkish

Uzun boy

KAMET-İ KIYMET : Ottoman Turkish

Kıymet ve değerinin mertebesi. Manevî büyüklük

KAMET-İ MEVZUN : Ottoman Turkish

Düzgün ve yakışıklı boy

KAMET-İ NÂMİYE : Ottoman Turkish

Gelişme ve büyüme kabiliyetinde olan endam, boy

KAMET-İ ÖMR : Ottoman Turkish

Ömür boyu. Bütün hayat müddetince

KAMEZ : Ottoman Turkish

Menfaatsiz, hor hakir nesne

KAMH : Ottoman Turkish

Yemeğe iştihâsı az olmak. * Suya dalmak. * Davarın başını sudan kaldırması

KAMHA : Ottoman Turkish

Kasap merhemi adı verilen ilaç

KAMİM : Ottoman Turkish

Tere otunun kurusu

KAMİS : Ottoman Turkish

Gömlek. * Döl yatağını kaplayan ince deri. * Bâzı nebatlardaki ince zar

KAMİT : Ottoman Turkish

Bağlanmış. * Tam olgun, kâmil

KAMKAM : Ottoman Turkish

(C.: Kumâkım) Ulu, şerif kimse. *İyi, keskin kılıç. * Büyük deniz. * Çok adet. * Saç dibine düşen yavşak. * Küçük kene

KAMKAME : Ottoman Turkish

(C.: Kamkâm) Büyük, derin deniz

KAML(E) : Ottoman Turkish

Bit, kehle

KAMLUL : Ottoman Turkish

Yabâni hıyar

KAMM : Ottoman Turkish

Evi süpürmek

KAMMAS : Ottoman Turkish

Suya dalan

KAMMAŞ : Ottoman Turkish

Külhancı

KAMME : Ottoman Turkish

Süpürmek

KAMP : Ottoman Turkish

Karargâh. Kırda asker, izci veya talebelerin kurdukları karargâh. * Esirler karargâhı