Ottoman Turkish
KARBON : Ottoman Turkish
ir element, kömür
KARBONİK : Ottoman Turkish
Fr. Bir karbonla, iki oksijenin birleşmesi ile meydana gelen gaz
KARBUS : Ottoman Turkish
(C.: Karâbis) Eğerin ön ve arka kaşı. * Saç
KARDED : Ottoman Turkish
Kaba mekan. Düz arz
KARDEŞANE : Ottoman Turkish
kardeşce
KARDİNAL : Ottoman Turkish
Fr. Katolik mezhebinde en büyük pâye
KARE : Ottoman Turkish
(C.: Kâr-Kur) Dişi ayı. * Meşe. * Yüksek yer. * Kabile ismi
KAREF : Ottoman Turkish
Hastalara yakın olmak
KAREH : Ottoman Turkish
Kişinin gövdesi kirli olmak. Vücut kirliliği
KAREM : Ottoman Turkish
Et arzu etmek. * Deniz içinde biten çınar ağacına benzer bir ağaç
KAREN : Ottoman Turkish
"(C.: Akrân) Ok mahfazası. * Kılıç. * Ok. * İki deveyi biribirine çattıkları ip. Başka deveye çatılmış deve. * Çatık kaşlı olmak. * ""Yakınlık"" mânâsına mastar. * Necid ahâlisinin mikâtı olan mevzi."
KARENBA : Ottoman Turkish
Ayakları uzun bir böcek
KARF : Ottoman Turkish
Töhmet etmek, ayıplamak. * Ayıp isnad etmek. * Dibâgat olunmuş deriden yapılan dağarcık gibi bir kap
KARGÜZAR : Ottoman Turkish
f. Becerikli. İş yapabilen. Elinden iş gelen
KARH : Ottoman Turkish
Yaralama. * Hasta olmak. * Bedende çıkan yara. * Su olmayan yerde kuyu kazmak. * Yanlış ve yalanla hakkı değiştirmek ve battal etmek
KARHA : Ottoman Turkish
(C.: Kuruh) Yara, ceriha. Ülser
KARHA-İ ÂKİLE : Ottoman Turkish
Tıb: Etrâfını yiyip, genişleyerek büyüyen yara
KARHEB : Ottoman Turkish
Yaşlı, ihtiyar. * Yaşlı öküz. * Çok kıllı keçi. * Ulu ve şerefli kişi
KARİ : Ottoman Turkish
(A, uzun okunur) Köyde sâkin olan, köylü
KARİ' : Ottoman Turkish
(Kari'e) (A, uzun okunur) Okuyucu. Okuyan. * Âbid ve zâhid olan. * Kur'anı tecvide göre okuyan
KARİA : Ottoman Turkish
(A, uzun okunur) Ansızın gelen belâ. Kıyâmet. * Belâ ve musibetten hıfz-ı İlâhiye dâir okunan dua ve âyetler. * Peygamberimiz'in (A.S.M.) düşman üzerine saldığı asker grubu. * Pek şiddetli rüzgâr
KARİA SURESİ : Ottoman Turkish
Kur'an-ı Kerim' in
Suresidir ve Mekkîdir
KARİAT : Ottoman Turkish
(Karie. C.) Okuyan kadınlar. Kıraat eden kadınlar
KARİB : Ottoman Turkish
Çok yakın. Yerce ve mekânca uzak olmayan. * Yakın hısım
KARİB (KAREB) : Ottoman Turkish
(C.: Kavarib-Ekrub) Gemi sandalı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani