Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
ASVA : Ottoman Turkish

Sırtlan. * Yaşlı kadın

ASVAD : Ottoman Turkish

(C.: Asâvid) Büyük emir

ASVAT : Ottoman Turkish

(Savt. C.) Sesler

ASVEB : Ottoman Turkish

(Sâib. den) En doğru ve iyisi. Çok isabetli

ASVEB-İ AKVÂL : Ottoman Turkish

Kavillerin en muhkemi, sözlerin en doğrusu

ASVİNE : Ottoman Turkish

(Sunvân. C.) Elbise koymaya yarayan dolaplar. Gardroplar

ASVÂT : Ottoman Turkish

savtlar, sesler

ASY : Ottoman Turkish

İsyan, itaatsizlik

ASYA : Ottoman Turkish

Dünyadaki kıt'aların en büyüğü. * f. Değirmen. (Bak: As)

ASYAF : Ottoman Turkish

(Sayf. C.) Yaz mevsimleri

ASYAR : Ottoman Turkish

Dayanmak. * Sürçmek

ASÂ : Ottoman Turkish

"(Fiil veya harftir) Ümid veya korku bildirir. Şek ve yakin manalarına delalet eder; (ola ki, şayet ki, meğer ki, olur, gerektir) manalarına gelir. (Kâde) $ fiiline benzer. Ekseri, (lâkin) (leyte) mânasına temenni için kullanılır. Hitab-ı İlahî kısmında yakîn ve vücubu ifade eder."

ASÂ : Ottoman Turkish

aston, sopa, değnek

ASÂ-YI MUSÂ : Ottoman Turkish

Hz. Mûsânın (A.S.) Asâsı. * Kafir sihirbâzları Cenab-ı Hakkın izniyle mağlub eden ve taşa vurduğunda hemen Cenab-ı Hakkın izni ile su çıkaran Hz. Mûsânın (A.S.) mucizeli değneği. Bu mucizeye teşbih olarak, her bir zerrede ve her şeyde Allahın (C.C.) varlığını, birliğini ve kudsi sıfatlarını isbat ederek imân âb-ı hayatını gösteren ve bununla kâfirleri mağlub eden, ehl-i mekteb ve ehl-i felsefeye çok lüzumu bulunan Risale-i Nur külliyatından bir eserin adı.(... Kur'andan tavr-ı kalbe ilham edilen Asâ-yı Musa gibi, mânevi bir asâ ihsan edilmiştir. Bu asâ ile, kitab-ı kâinatın herhangi bir zerresine vurulursa, derhâl mâ-i hayat çıkar. Çünki, müessir ancak eserde görünebilir. Mânevi asansör hükmünde olan murâkabeler ile mâ-i hayatı bulmak pek müşküldür. Vesaite lüzum gösteren ehl-i nazar ise, etraf-ı âlemi arşa kadar gezmeleri lâzımdır. Ve o uzun mesâfede hücum eden vesveselere, vehimlere, şeytanlara mağlub olup caddeden çıkmamak için, pekçok bürhanlar, alâmetler, nişanlar lâzımdır ki yolu şaşırtmasınlar. M.N.)

ASÂB : Ottoman Turkish

Geyik, gazâl

ASÂKİR : Ottoman Turkish

askerler

ASÂKİR-İ BAHRİYYE : Ottoman Turkish

Bahriyeliler. Deniz askerleri

ASÂKİR-İ BERRİYYE : Ottoman Turkish

Kara askerleri

ASÂKİR-İ MUNTAZAMA : Ottoman Turkish

Ordu askeri

ASÂKİR-İ MUVAHHİDÎN : Ottoman Turkish

Allahın birliğine inanan askerler. İslâm ordusu

ASÂLET : Ottoman Turkish

asillik, soyluluk

ASÂLETEN : Ottoman Turkish

kendi adına

ASÂR : Ottoman Turkish

Fakirlik. * Güçlük. * şiddet

ASÂYİŞ-BERKEMÂL : Ottoman Turkish

Rahat ve huzur te'min edilmiş

ASÂYİŞ-CU : Ottoman Turkish

f. Rahat ve huzur arayan. Asâyiş isteyen