Multilingual Turkish Dictionary

Turkish English Hukuk

Turkish English Hukuk
NÜFUZ ETME ORANI : Turkish English Hukuk

penetration rate

NÜKLEER : Turkish English Hukuk

nuclear

NÜKLEER DENEMELERİN KISMEN YASAKLANMASI ANTLAŞMASI : Turkish English Hukuk

Test Ban Treaty

NÜKLEER GÜÇ : Turkish English Hukuk

nuclear power

NÜKLEER SANTRAL : Turkish English Hukuk

nuclear power plant

NÜKLEER SİLAHLARIN YAYILMASINI ÖNLEME ANTLAŞMASI : Turkish English Hukuk

Non-proliferation Treaty

NÜKLEER VEYA RADYOAKTİF MADDE KAÇAKÇILIĞI : Turkish English Hukuk

illicit trafficking in nuclear or radioactive materials OOOO

NÜKLEER ÖLÇÜMLER MERKEZ BÜROSU : Turkish English Hukuk

central bureau for nuclear measurements

NISBİ BUTLAN : Turkish English Hukuk

elative nullity

OBJEKTİVİST GÖRÜŞ : Turkish English Hukuk

objectivist doctrine

ODAK NOKTALARI : Turkish English Hukuk

focal points

ODGP : Turkish English Hukuk

Avrupa Birliðinin Ortak Dýþ ve Güvenlik Politikasý için kullanýlan kýsaltmadýr. (CFSP)

ODGP YÜKSEK TEMSİLCİSİ : Turkish English Hukuk

High Representative for the CFSP

OGT POZİSYON VE ALT POZİSYONLARI : Turkish English Hukuk

headings and subheadings of the CCT

OKYANUS TAKIMADALARI : Turkish English Hukuk

mid-ocean archipelagos

OLAF : Turkish English Hukuk

Bkz. Avrupa Yolsuzlukla Mücadele Ofisi

OLARAK GÖRÜLMEK : Turkish English Hukuk

egarded as

OLASI : Turkish English Hukuk

potential

OLAY YERİ İNCELEMESİ VE ARAŞTIRMASI : Turkish English Hukuk

visit and search the scene of the crime

OLAYLARIN ÖZETİ : Turkish English Hukuk

summary of facts

OLAĞAN ANLAM : Turkish English Hukuk

natural meaning

OLAĞAN TOPLANTI : Turkish English Hukuk

ordinary session

OLAĞANÜSTÜ HAL : Turkish English Hukuk

state of emergency

OLAĞANÜSTÜ OTURUM : Turkish English Hukuk

extraordinary session