Multilingual Turkish Dictionary

Turkish English Hukuk

Turkish English Hukuk
SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA : Turkish English Hukuk

sustainable development

SÜRDÜRÜLEBİLİR KAMU FİNANSMANLARI : Turkish English Hukuk

sustainable public finances

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK : Turkish English Hukuk

sustainability

SÜRE : Turkish English Hukuk

term, time

SÜRE BİTİMİ : Turkish English Hukuk

deadline

SÜRE SINIRINI DEĞİŞTİRMEK : Turkish English Hukuk

to alter the time limit

SÜRE TAYİN EDİLMESİ : Turkish English Hukuk

fix a time limit (to)

SÜRECİ BAŞLATMAK : Turkish English Hukuk

to initiate the procedure

SÜRECİN BİR KARARLA SONUÇLANDIRILMASI : Turkish English Hukuk

to result a procedure in a decision

SÜREGELEN : Turkish English Hukuk

outgoing

SÜREKLİ : Turkish English Hukuk

durable

SÜREKLİ BİR DENETİMİN SAĞLANMASI : Turkish English Hukuk

to carry out continuous monitoring

SÜREKLİ DİPLOMASİ TEMSİLCİLERİ : Turkish English Hukuk

permanent diplomatic agents

SÜREKLİ GÖZLEMCİ : Turkish English Hukuk

permanent observer

SÜREKLİ GÖZLEMCİ TEMSİLCİLİĞİ : Turkish English Hukuk

permanent mission of observation

SÜREKLİ OLARAK : Turkish English Hukuk

permanently

SÜREKLİ OTURMA YERİ : Turkish English Hukuk

habitual residence

SÜREKLİ TARAFSIZ DEVLET : Turkish English Hukuk

permanently neutral state

SÜREKLİ TARAFSIZLAŞTIRILMIŞ DEVLET : Turkish English Hukuk

permanently neutralized state

SÜREKLİ TEMSİLCİ : Turkish English Hukuk

permanent representative

SÜREKLİ TEMSİLCİLİK : Turkish English Hukuk

permanent mission

SÜREKLİ ÜYELER : Turkish English Hukuk

permanent members

SÜRESİ DOLMAK : Turkish English Hukuk

to expire

SÜREÇ : Turkish English Hukuk

procedure, process

SÜRGÜN : Turkish English Hukuk

exile