Multilingual Turkish Dictionary

Turkish English Hukuk

Turkish English Hukuk
SINIRSIZ : Turkish English Hukuk

oundless

SIRAYA DİZMEK : Turkish English Hukuk

align

SIRAYA KOYMAK : Turkish English Hukuk

align

SIĞINAK ARAYANLAR : Turkish English Hukuk

asylum seekers

SIĞINMA : Turkish English Hukuk

asylum

SIĞINMA ARAYANLAR : Turkish English Hukuk

asylum seekers

SIĞINMA BAŞVURUSU : Turkish English Hukuk

asylum application

ÖNEMİNİ (YARARINI) VURGULAR : Turkish English Hukuk

emphasises the interest in

ÖNEMİNİ VURGULAMAK : Turkish English Hukuk

highlight the importance

ÖNEMLİ DERECEDE UYUMLAŞTIRMA : Turkish English Hukuk

substantial harmonisation

ÖNEMLİ GELİŞME : Turkish English Hukuk

substantial progress

ÖNEMLİ OLUMSUZ ETKİLER : Turkish English Hukuk

significant negative impacts, effects

ÖNEMLİ SINIR : Turkish English Hukuk

outstanding border

ÖNEMLİ ZARAR : Turkish English Hukuk

significant harm

ÖNEMLİ ÖLÇÜDE YENİDEN YAPILANMA : Turkish English Hukuk

significant restructuring

ÖNERGE : Turkish English Hukuk

motion, resolution

ÖNERİ : Turkish English Hukuk

proposal, premise

ÖNERİ TASARISI : Turkish English Hukuk

draft proposal

ÖNERİLEN ANLAŞMA : Turkish English Hukuk

proposed agreement

ÖNERİLEN ÖNLEMLER : Turkish English Hukuk

proposed measures

ÖNERMEK : Turkish English Hukuk

to propose, to submit

ÖNGÖRMEK : Turkish English Hukuk

to provide, stipulate, foresee

ÖNGÖRÜLEN KOŞULLARA BAĞLI OLARAK, ÖNGÖRÜLEN KOŞULLAR UYARINCA : Turkish English Hukuk

subject to the conditions

ÖNGÖRÜLEN MUAFİYETLER YA DA DEROGASYONLAR SAKLI KALMAK KAYDIYLA : Turkish English Hukuk

save for the exceptions or derogations provided for

ÖNLEM : Turkish English Hukuk

measure