Multilingual Turkish Dictionary

Turkish English Hukuk

Turkish English Hukuk
UYUMLU EYLEMLER : Turkish English Hukuk

concerted practices

UYUMLU OLARAK : Turkish English Hukuk

in line with

UYUMLULAŞTIRMAK : Turkish English Hukuk

adjust

UYUMLULUK : Turkish English Hukuk

harmonisation

UYUMSUZLUK : Turkish English Hukuk

discrepancy

UYUŞMAZLIK : Turkish English Hukuk

dispute, divergence

UYUŞMAZLIKLARA BAKMA YETKİSİNE SAHİP OLMAK : Turkish English Hukuk

to have jurisdiction in disputes

UYUŞMAZLIKLARIN BARIŞÇI ÇÖZÜMÜ : Turkish English Hukuk

peaceful settlement of disputes

UYUŞMAZLIĞI ADALET DİVANINA GÖTÜRMEK : Turkish English Hukuk

to submit a dispute to the court of justice

UYUŞTURUCU : Turkish English Hukuk

drug

UYUŞTURUCU İLAÇ : Turkish English Hukuk

narcotics

UYUŞTURUCU MADDE KAÇAKÇILIĞI : Turkish English Hukuk

drug trafficking, illicit trafficking in narcotic drugs

UYUŞTURUCU MADDELER KOMİSYONU : Turkish English Hukuk

Commission of Narcotics

UYUŞTURUCU VE PSİKOTROP MADDE KAÇAKÇILIĞI : Turkish English Hukuk

illicit trafficking in narcotic drugs and psychotropic substances

UZAKTAN SATIŞLAR : Turkish English Hukuk

distant sales

UZAY ARAÇLARI : Turkish English Hukuk

spacecrafts

UZAY HUKUKU : Turkish English Hukuk

outer space law, space law

UZAY SAHASI : Turkish English Hukuk

outer space

UZAY UYDULARI ARACILIĞI İLE HABERLEŞME VE YAYIN : Turkish English Hukuk

telecommunication and broadcasting by satellites

UZAYAN TARTIŞMALAR : Turkish English Hukuk

prolonging discussions

UZAYDAN GÖZETLEME VE ALGILAMA : Turkish English Hukuk

teleobservation and remote sensing

UZİLETİM : Turkish English Hukuk

telecommunications

UZLAŞMA : Turkish English Hukuk

compromise, accommodation

UZLAŞTIRMA : Turkish English Hukuk

econciliation