Multilingual Turkish Dictionary

Turkish English Hukuk

Turkish English Hukuk
YÜKSELME : Turkish English Hukuk

progress, upsurge, upswing

YÜKSELTİ FARKI : Turkish English Hukuk

elevation difference

YÜKSELTMEK : Turkish English Hukuk

promote, step up

YÜKÜ PAYLAŞMAK : Turkish English Hukuk

urden sharing

YÜKÜM : Turkish English Hukuk

legal commitment

YÜKÜMLENİLEN MALİYET : Turkish English Hukuk

stranded cost

YÜKÜMLÜLÜK : Turkish English Hukuk

commitment, liability, obligation

YÜKÜMLÜLÜK İHLALİNİN İLERİ SÜRÜLMESİ : Turkish English Hukuk

alleged infringement of an obligation

YÜKÜMLÜLÜKLERİ YERİNE GETİRMEK : Turkish English Hukuk

fulfil the commitments

YÜKÜMLÜLÜKLERİ ÜZERİNE ALMAK : Turkish English Hukuk

take on the obligations

YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ YERİNE GETİRMEKTEN KAÇINMAK : Turkish English Hukuk

to evade the obligations

YÜRÜRLÜK : Turkish English Hukuk

implementation, validity

YÜRÜRLÜKTEKİ ANLAŞMALAR : Turkish English Hukuk

current conventions, current treaties

YÜRÜRLÜKTEN KALDIRMAK (YASAL / İDARİ DÜZENLEME) : Turkish English Hukuk

epeal

YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ : Turkish English Hukuk

entry into force

YÜRÜRLÜĞE GİRME : Turkish English Hukuk

entry into force, enforcement (of a code)

YÜRÜRLÜĞE GİRMEK : Turkish English Hukuk

come into force, enter into force

YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNDEN İTİBAREN : Turkish English Hukuk

after the entry into force

YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNİ TAKİBEN : Turkish English Hukuk

after the entry into force

YÜRÜRLÜĞE KOYMAK : Turkish English Hukuk

to introduce, to put into effect, to put into force, bring in line, put in place

YÜRÜRLÜĞE SOKMAK : Turkish English Hukuk

implement

YÜRÜTME : Turkish English Hukuk

conduct, enforcement

YÜRÜTME ANTLAŞMASI : Turkish English Hukuk

executive agreement

YÜRÜTME ERKİ : Turkish English Hukuk

executive power

YÜRÜTME KOMİTESİ : Turkish English Hukuk

executive committee