Multilingual Turkish Dictionary

Turkish English Hukuk

Turkish English Hukuk
ÖN YARGI : Turkish English Hukuk

prejudice

ÖN ŞART : Turkish English Hukuk

pre-condition

ÖNCE GELEN : Turkish English Hukuk

preceding

ÖNCE GELME : Turkish English Hukuk

figure prominently

ÖNCEDEN BİR ADLİ YARDIM TALEBİ OLMAKSIZIN BİLGİ DEĞİŞİMİ : Turkish English Hukuk

spontaneous exchange of information

ÖNCEDEN GEREKLİ OLAN : Turkish English Hukuk

prerequisite

ÖNCEDEN RIZA ALMA : Turkish English Hukuk

prior consent

ÖNCEKİ : Turkish English Hukuk

preceding, prior

ÖNCELİK : Turkish English Hukuk

priority

ÖNCELİKLE : Turkish English Hukuk

at the outset

ÖNCELİKLER : Turkish English Hukuk

priorities

ÖNCELİKLİ ALANLAR : Turkish English Hukuk

priority areas

ÖNCELİKLİ KONULAR : Turkish English Hukuk

priority issues

ÖNCÜ YATIRIMCILAR : Turkish English Hukuk

pioneer investors

ÖNCÜLÜK ETMEK : Turkish English Hukuk

take the lead

ÖNEM : Turkish English Hukuk

significance

ÖNEM VERMEK : Turkish English Hukuk

stress

İSTİHBARAT VE ARAŞTIRMA BÜROSU : Turkish English Hukuk

Bureau of Intelligence and Research

İSTİKRAR VE BÜYÜME PAKTI : Turkish English Hukuk

Stability and Growth Pact

İTİLAF KUVVETLERİ : Turkish English Hukuk

Entente Powers

İTTİFAK KUVVETLERİ : Turkish English Hukuk

Allied Powers

İÇ İŞLERİ BAKANLIĞI : Turkish English Hukuk

Secretary of State for the Home Department (Home Secretary)

İÇ İŞLERİNE KARIŞMA : Turkish English Hukuk

intervention in domestic affairs, interference

İÇ İŞLERİNE KARIŞMAMA İLKESİ : Turkish English Hukuk

principle of non-intervention

İÇ PAZARI UYUMLAŞTIRMA OFİSİ : Turkish English Hukuk

Office for Harmonisation in the Internal Market (OHIM)