Multilingual Turkish Dictionary Turkish English

OYUNCAK ASKERLER : Turkish English

n. tin soldiers

OYUNCAK AT : Turkish English

n. cockhorse, hobbyhorse

OYUNCAK AYI : Turkish English

n. teddy bear

OYUNCAK AYI RİCA EDİYORUM. : Turkish English

I would like a teddy bear

OYUNCAK BEBEK : Turkish English

n. doll, dolly

OYUNCAK BEBEK ARABASI : Turkish English

n. go cart, walking chair

OYUNCAK BEBEK EVİ : Turkish English

n. dollhouse

OYUNCAK BEBEK EVİ RİCA EDİYORUM. : Turkish English

I would like a dollhouse

OYUNCAK BEBEK EVİNİZ VAR MI : Turkish English

Do you have any dollhouses

OYUNCAK BEBEK GİBİ : Turkish English

adj. dollish

OYUNCAK BEBEK RİCA EDİYORUM. : Turkish English

I would like a doll

OYUNCAK DÜKKANI : Turkish English

n. toy store

OYUNCAK FİŞEK : Turkish English

n. toy torpedo

OYUNCAK GİBİ KULLANILAN KİMSE : Turkish English

n. plaything

OYUNCAK YAPI KOVASI : Turkish English

n. building kit

OYUNCAK YAPI KOVASI RİCA EDİYORUM. : Turkish English

I would like a building bucket

OYUNCAK YEMEK SETİ : Turkish English

n. dinnerware set

OYUNCAK YEMEK SETİ RİCA EDİYORUM. : Turkish English

I would like a dinnerware set

OYUNCAKÇI DÜKKÂNI : Turkish English

n. toyshop

OYUNCU : Turkish English

adj. playful, tricky, tricksy, sportive, frisky, prankish

OYUNCU : Turkish English

n. player, performer, actor, play actor, trickster, gambler, hoaxer, Thespian

OYUNCULAR : Turkish English

n. cast

OYUNCULAR GRUBU : Turkish English

n. ruck

OYUNCULAR KİM : Turkish English

Who are the stars

OYUNCULARIN YERLERİNİ ALMASI : Turkish English

n. line up