Multilingual Turkish Dictionary Turkish English

TÜLYUM : Turkish English

n. thulium

TÜM : Turkish English

adj. whole, entire, total, all, clear, undivided, utter, overall

TÜM : Turkish English

n. entire, whole, entirety, totality, full complement

TÜM : Turkish English

pref. pan

TÜM : Turkish English

prep. all over the

TÜM BAŞLILAR SINIFINDAN HAYVAN : Turkish English

n. chimaera, chimera

TÜM CANLILARIN TEK HÜCREDEN OLUŞTUĞU KURAMI : Turkish English

n. monogenesis

TÜM GÜCÜNÜ KULLANAN : Turkish English

adj. all out

TÜM GÜCÜNÜ KULLANMAK : Turkish English

v. go all, be all out for smth

TÜM GÜCÜNÜ TOPLAMAK : Turkish English

v. rouse oneself

TÜM GÜCÜYLE : Turkish English

adv. with might and main, amain

TÜM GÜCÜYLE ÇABALAMAK : Turkish English

v. be all for smth., strain every nerves

TÜM GÜN AÇIK : Turkish English

Open all day

TÜM GÜN BOYUNCA : Turkish English

adj. round the clock

TÜM GÜN TURU VAR MI : Turkish English

Is an all day tour available here

TÜM HİSSELERİNİ ELE GEÇİRMEK : Turkish English

v. buy out

TÜM HIZIYLA : Turkish English

adj. in full career

TÜM HIZIYLA KOŞMAK : Turkish English

v. rip along

TÜM İNSANLARIN AFFEDİLECEĞİ DOKTRİNİ : Turkish English

n. universalism

TÜM RUHLAR GÜNÜ : Turkish English

n. All Souls' day

TÜM VATANDAŞLAR : Turkish English

n. citizenry

TÜM VÜCUDU ETKİLEYEN HASTALIK : Turkish English

n. systemic disease

TÜM IŞLEMLER : Turkish English

All Transactions

TÜMAMİRAL : Turkish English

n. flag officer

TÜMBÖLEN : Turkish English

adj. aliquot