Multilingual Turkish Dictionary

Turkish English

Turkish English
ÜLGER : Turkish English

n. villus

ÜLKE : Turkish English

n. country, domain, territory, land, realm, clime, soil

ÜLKE EKONOMİSİ : Turkish English

n. economics

ÜLKE İÇİ : Turkish English

n. intestine

ÜLKE KODU : Turkish English

n. country code

ÜLKE YASALARI DIŞINDA OLAN : Turkish English

adj. extraterritorial

ÜLKE ÇAPINDA : Turkish English

adj. country wide

ÜLKE ÜZERİNDEKİ BİRKAÇ DEVLETİN EGEMENLİĞİ : Turkish English

n. condominium

ÜLKEDE HUZUR SAĞLAMA : Turkish English

n. pacification

ÜLKELER ARASINDA HUZUR : Turkish English

n. detente

ÜLKELERARASI ARAMA : Turkish English

n. long distance call

ÜLKENİN İÇ KESİMLERİ : Turkish English

n. upcountry

ÜLKENİN İÇ KISMI : Turkish English

n. inland, midland

ÜLKENİN KAYBETTİĞİ TOPRAKLARI GERİ İSTEME : Turkish English

n. irredentism

ÜLKENİN KAYBETTİĞİ TOPRAKLARI GERİ İSTEYEN KİMSE : Turkish English

n. irredentist

ÜLKENİN KENDİ FİLOSU : Turkish English

n. home fleet

ÜLKENİN YASALARI DIŞINDA OLAN : Turkish English

adj. exterritorial

ÜLKER BURCUNDAN YILDIZ : Turkish English

n. Pleiad

ÜLKER BURCUNUN YEDİ YILDIZI : Turkish English

n. Pleiades

ÜLKESEL : Turkish English

adj. territorial

ÜLKESİNDE : Turkish English

adv. home

ÜLKESİNE GERİ DÖNME : Turkish English

n. repatriation

ÜLKESİNE GERİ GÖNDERMEK : Turkish English

v. repatriate

ÜLKESİNE İADE EDİLEN KİMSE : Turkish English

n. repatriate

ÜLKESİNE İADE ETME : Turkish English

n. repatriation