Multilingual Turkish Dictionary

Turkish English

Turkish English
ÜSTÜNKÖRÜ : Turkish English

adv. casually, loose, skin-deep

ÜSTÜNKÖRÜ BİR ŞEKİLDE : Turkish English

adv. superficially

ÜSTÜNKÖRÜ İNCELEME : Turkish English

n. once over

ÜSTÜNKÖRÜ OLMA : Turkish English

n. glibness

ÜSTÜNKÖRÜ TAMİR ETMEK : Turkish English

v. tinker

ÜSTÜNKÖRÜ TEMİZLEME : Turkish English

n. catlick

ÜSTÜNKÖRÜ ÇALIŞMAK : Turkish English

v. have a tinker at

ÜSTÜNKÖRÜLÜK : Turkish English

n. cursoriness, sketchiness

ÜSTÜNLÜK : Turkish English

n. advantage, altitude, ascendancy, ascendency, beat, championship, class, distinction, dominance, edge, eligibility, excellence, head start, hegemony, lordship, mastery, overweight, pre-eminence, precedence, predominance, preponderance, primacy

ÜSTÜNLÜK DERECESİ : Turkish English

n. comparative degree, superlative degree

ÜSTÜNLÜK DERECESİNİ GÖSTEREN : Turkish English

adj. comparative

ÜSTÜNLÜK DERECESİNİ GÖSTERME : Turkish English

n. comparison

ÜSTÜNLÜK DERECESİNİ GÖSTERMEK : Turkish English

v. compare

ÜSTÜNLÜK SAĞLAMAK : Turkish English

get the whip hand of smb

ÜSTÜNLÜK TASLAMAK : Turkish English

lord it over

ÜSTÜNLÜK TASLAYAN : Turkish English

adj. superior

ÜSTÜNLÜĞÜ KABULLENİLMİŞ OLAN SANATÇI : Turkish English

n. classic

ÜSTÜNÜ ARAMA : Turkish English

n. shakedown

ÜSTÜNÜ ARAMAK : Turkish English

v. frisk, search, shake down

ÜSTÜNÜ BAŞINI DÜZELTMEK : Turkish English

v. smarten, smarten up

ÜSTÜNÜ KAPAMAK : Turkish English

v. cope, roof, top

ÜSTÜNÜ KAPATMAK : Turkish English

v. hood

ÜSTÜNÜ KAPLAMAK : Turkish English

v. overlay

ÜSTÜNÜ KİRLETMEK : Turkish English

get into mess

ÜSTÜNÜ ÇİZMEK : Turkish English

v. score out