Multilingual Turkish Dictionary

Turkish English

Turkish English
ÜYELİĞİNİ YAZIŞARAK SÜRDÜREN ÜYE : Turkish English

n. corresponding member

ÜYESİ OLMAK : Turkish English

v. belong

ÜZEN KİŞİ : Turkish English

n. damper

ÜZEN ŞEY : Turkish English

n. damper

ÜZENGİ : Turkish English

n. stirrup

ÜZENGİ DEMİRİ : Turkish English

n. stirrup iron

ÜZENGİ KAYIŞI : Turkish English

n. stirrup leather

ÜZENGİ KEMİĞİ : Turkish English

n. stapes, stirrup bone

ÜZERE : Turkish English

adv. on the verge of

ÜZERE : Turkish English

prep. about to, on the brink of

ÜZERİ PUL PUL OLAN : Turkish English

n. squamate

ÜZERİNDE : Turkish English

pref. super

ÜZERİNDE : Turkish English

prep. above, on, over, upon

ÜZERİNDE BULUNDURMAK : Turkish English

v. tote

ÜZERİNDE DENEY YAPMAK : Turkish English

v. vivisect

ÜZERİNDE DOLAŞMAK (BELÂ VB) : Turkish English

v. brood

ÜZERİNDE DURARAK : Turkish English

adv. emphatically

ÜZERİNDE DURMA : Turkish English

n. niggling

ÜZERİNDE DURMAK : Turkish English

harp on, give point to

ÜZERİNDE DURMAMAK : Turkish English

v. leave out, skate over, slide over, slur over

ÜZERİNDE DURULAN NOKTA : Turkish English

n. emphasis

ÜZERİNDE DURULMAMAK : Turkish English

v. go unheard

ÜZERİNDE DÖNMEK : Turkish English

v. hinge on

ÜZERİNDE DÜŞÜNME : Turkish English

n. deliberation

ÜZERİNDE DÜŞÜNMEK : Turkish English

v. cudgel one's brains, give thought to, ponder on, ponder over, ponder upon, pore on, pore upon, repose on, think over, view