Multilingual Turkish Dictionary

Turkish English

Turkish English
IRMAKTA SAL İLE İLERLEME : Turkish English

n. rafting

IRMAĞA DÖKÜLEN AKARSU : Turkish English

n. affluent

IRMAĞA KARIŞAN (AKARSU) : Turkish English

adj. tributary

IRMAĞI BESLEYEN KOLLAR : Turkish English

n. headwaters

IRMAĞIN AŞAĞISINA DOĞRU : Turkish English

adv. downstream, downriver

IRMAĞIN BAŞLANGICI : Turkish English

n. riverhead

IRSİ : Turkish English

adj. hereditary

IRSİYET : Turkish English

n. heredity

IRZ : Turkish English

n. chastity

IRZ DÜŞMANI : Turkish English

n. rapist

IRZA GEÇMEK : Turkish English

v. assault

IRZA TECAVÜZ : Turkish English

n. rape, violence, criminal assault, incident assault, an outrage upon decency

IRZINA GEÇME : Turkish English

n. rape

IRZINA GEÇMEK : Turkish English

v. rape, violate, ravish, force, interfere with, ruin

ISA AMBLEMİ OLARAK KULLANILAN KUZU ŞEKLİ : Turkish English

n. Agnus Dei

ISA GİBİ : Turkish English

n. Christlike

ISA PEYGAMBER : Turkish English

n. Jesus Christ, Jesus, Messiah

ISA'NIN DOĞUM YORTUSU : Turkish English

n. Christmas

ISA'NIN ETİNİ VE KANINI TEMSİL EDEN EKMEK VE ŞARAP : Turkish English

n. Eucharist

ISA'NIN GÖRÜNMESİ : Turkish English

n. Advent

ISA'NIN GÖĞE ÇIKIŞI : Turkish English

n. Ascension

ISA'NIN SON OLARAK TERİNİ SİLDİĞİ MENDİL : Turkish English

n. Sudarium

ISA'NIN SON YEMEĞİNİ YEDİĞİ KÂSE : Turkish English

n. holy grail, Grail

ISA'NIN SON ISTIRAPLARI : Turkish English

n. agony

ISA'NIN TEKRAR DÜNYAYA GELECEĞİNE İNANAN KİŞİ : Turkish English

n. adventist