Multilingual Turkish Dictionary

Turkish English

Turkish English
IÇME SUYU NEREDEN BULABİLİRİM : Turkish English

Where can I get some drinking water

IĞNE İSTİYORUM. : Turkish English

I'd like a pin

IŞ SEYAHATİNDEYİM. : Turkish English

I'm on business

IŞ SEYAHATİNE ÇIKIYORUM. : Turkish English

I'm on a business trip

IŞARETİ GÖRMEDİM. : Turkish English

I didn't see the sign

IŞİ OLMAYAN GİREMEZ : Turkish English

Staff only

IŞİNİZ NE : Turkish English

What's your job

IŞLEM YAPILAMADI. : Turkish English

The transaction has not been approved

IŞLER NASIL : Turkish English

how fares it

IŞTE BAGAJ KARTIM. : Turkish English

Here is my claim tag

IŞTE MASANIZ. : Turkish English

This is your table

IŞTE SİPARİŞİM. : Turkish English

Here's my order

IŞIK : Turkish English

n. light, gleam, lamp, luminary

IŞIK : Turkish English

pref. photo

IŞIK AZALTICI CİHAZ : Turkish English

n. dimmer

IŞIK BASKILI FOTOĞRAF : Turkish English

n. collotype

IŞIK BASKISI : Turkish English

n. collotype

IŞIK BASKISI TEKNİĞİ : Turkish English

n. collotype

IŞIK BİRİMİ : Turkish English

n. lux, lumen, phot

IŞIK ENERJİSİ BİRİMİ : Turkish English

n. photon

IŞIK ENERJİSİNİ ELEKTRİĞE DÖNÜŞTÜREN DÜZENEK : Turkish English

n. photocell

IŞIK ETKİSİ İLE SENTEZLEME : Turkish English

n. photosynthesis

IŞIK GEÇİRMEZ : Turkish English

adj. light proof, sunproof, opaque

IŞIK GÖLGE OYUNU (RESİM) : Turkish English

n. chiaroscuro

IŞIK HALKASI : Turkish English

n. aureola, aureole, halo, nimbus