Multilingual Turkish Dictionary

Turkish French

Turkish French
YÖNETMELİK : Turkish French

èglement [le], ordonnance [la], statut [le]

YÖNETMELİĞE AYKIRI : Turkish French

antiréglementaire

YÖNETMELİĞE UYGUN : Turkish French

églementaire

YÖNETMEN : Turkish French

administrateur/trice [le][la], directeur/trice [le][la], (sinema\\TV) réalisateur/trice [le][la], gérant/e [le][la]

YÖNETMENLİK : Turkish French

direction [la], directorat [le]

YÖNETSEL : Turkish French

administratif/ive

YÖNEY : Turkish French

vecteur [le]

YÖNEYLEM ARAŞTIRMASI : Turkish French

echerche opérationnel

YÖNLENDİRME : Turkish French

orientation [la]

YÖNLENDİRMEK : Turkish French

axer, canaliser

YÖNTEM : Turkish French

méthode [la], procédé [le], tactique [la]

YÖNTEMLİ : Turkish French

méthodique

YÖNÜNDE : Turkish French

en direction de, du côté de

YÖNÜNDEN : Turkish French

du point de vue de

YÖNÜNE : Turkish French

en direction de

YÖNÜNE DOĞRU : Turkish French

à destination de

YÖNÜNÜ DEĞİŞTİRMEK : Turkish French

infléchir

YÖNÜNÜN DEĞİŞTİRMEK : Turkish French

changer de direction

YÖRE : Turkish French

environs, district [le], voisinage [le]

YÖREKENT : Turkish French

anlieue [la]

YÖREKENTLİ : Turkish French

anlieusard/e [le][la]

YÖRESEL : Turkish French

local/e

YÖRESEL OLARAK : Turkish French

localement

YÖRESİNDE : Turkish French

dans les parages (de)

YÖRÜNGE : Turkish French

orbite [la], trajectoire [la]